ÇOCUKLARA SAYGI GEREK


Ä°lgili resim
ÇOCUĞA SAYGI DUYMAK GELECEĞİ KURMAKTIR.



















Türkiye toplumunda saygı çok önemli bir kavram olarak görünmekle birlikte; saygı ile ilgili sorunlu bir kültüre sahibiz. Saygı duymak ve saygı duyulmak konusu Türkiye toplumunun neredeyse kanayan bir yarasıdır.

Bir Çin atasözü derki;

"Çocuklarınız sizlerin değildir, onlar bizzat yaşamın çağrısının kızları ve oğullarıdır. Elinizden geçerler, sizden gelmezler. Eğer sizlerle birlikte iseler, bu sizindir anlamına gelmez. Onlara sevginizi verin, fikirlerinizi değil çünkü onların kendi fikirleri vardır. Bedenlerini barındırın, ruhlarını değil çünkü ruhları bize ve hayallerimize yasaklanan yarınlardadır. Sizler onlara benzemeye çalışın, onları kendinize benzetmeye değil."

çocuÄŸu anlamak ile ilgili görsel sonucuSaygı duymak ve çocuk ilişkisi bağlamında neredeyse “felaket” bir durumda olduğumuzu söyleyebiliriz. Çünkü çocuklar saygı duyulan değil, saygı duyan küçük, önemsiz ve birey olarak çok değerli olmayan insanlardır. Bu aslında toplumsal gelişim ve uygarlık açısından tam olarak bir “felakettir”.



Bir çocuğun küçüklüğünde aldığı ilk intibalar, bütün ömrünce devam eder. (Heinrich Schlimann)
Türkiye toplumsal kültüründe genel olarak saygı duymak ve duyulmak için:



·  Ya insanların yaş ve bedence büyümeleri gerekiyor,
·  Ya da insanların “başarılı”, “zengin”, “varlıklı”, “şöhretli” olmaları gerekiyor.

Özetle büyük olmak ve büyümek saygı duyuluyor olmanın neredeyse bir önkoşulu gibi duruyor.

Günümüz çocuklarının isteklerinin çoğu, ihtiyaçlarının ise pek azı karşılanıyor. (Jesper Juul)

Ä°lgili resimÇocuğa saygı duymak için onların büyümelerini beklersek, büyüdüklerinde kendilerine saygı duyulmamış büyükler olacaklarını düşünüyor muyuz?

Çocuğa saygı duymak için onların başarılı olmalarını beklersek, başarılı olduklarında saygı duymayı öğrenmemiş büyükler olacaklarını da biliyor muyuz?

Oysa çocuklar yaşları ve durumları ne olursa olsunlar birer bireydirler. Bireyler birey olmanın farkında olmak ve bu farkındalığın keyfini yaşamak isterler. Gelişimin doğası gereği böyledir. Yani her canlı ve her birey yaşına ve durumuna bakılmaksızın anlayacağı ve hissedeceği biçimde saygı duyulmayı hak eder. Üstelik bunu bekler ve ister.

İnsanların “benlik” ve “kişilik” gelişimlerinde kendilerine saygı duyuluyor olması, onların duygusal ve düşünsel olarak gerekli olan besinleridir. Eğer çocuklar bazı zamanlarda yanlış veya olmaması gereken bir şeylerin peşinde koşuyorlar ise bilinmelidir ki, yolunda gitmeyen şeylerin işaretidir. Hayata ve çocuk yetiştirmeye dair en büyük dertlerimizden birisi de budur.

Saygı duyulmayan çocuklar, ilerleyen süreçlerde saygı duymayı bilmezler. Saygısız toplumlar ise böyle oluşur, böyle çoğalır ve sorun yumakları ile boğuşurlar.

Çocukluk ve ergenlik yıllarında saygı duyulmamış ve “saygınlık” hissi yaşamamış kişilerin birçoğu itaatkâr ve sürekli baş eğen bir kişilik sahibi olurken, gelecekte çocuklarını önemsemeyen ebeveyn olurlar. Birçok kişi de imkân bulursa güçlü olmanın peşine düşer. Para, mal, mülk, paye, şan, şöhret vs. Bu şekilde kendilerini daha önemli ve daha değerli hissedeceklerini ve “saygınlık” kazanacaklarını umarlar. En azından bilinç altı dürtüleri bu yönde gerçekleşir. Oysa hayat bu kadar zor değildir ve olmamalıdır.

İnsana saygı göstermek! 

Kim olursa olsun yaşı, coğrafyası, dili, inancı, rengi ne olursa olsun saygı duymak ve saygı görmek hayatı kolay, güzel ve mutlu kılacak tek çözümdür. Tüm canlılar ve doğa saygıyı hak eder. Var olmak saygı duyulmak için yeterlidir. Ama mesele insan olunca, buradaki saygı sadece varlığın kabulü ve nesne olarak var oluşa saygıyı değil, onun duygu ve bilincine değer vermeyi içeren bir bütündür.
Saygı duymak, saygı duyulan olmak, hayatı kolay, güzel ve verimli kılmanın yöntemlerinden birisi olmalıdır.

Çocukların karınlarını ve zihinlerini doyurduğumuz kadar ruhlarını da beslemeliyiz. (Michael Marshall)




FİLİZ ERBOĞA

İK Danışmanı - Profesyonel Koç

Kaynak: İndigo Dergi




KONKORDATO İLAN EDEN VEYA İFLAS EDEN İŞ YERİNDE ÇALIŞANLAR ÜCRETLERİNİ NASIL ALABİLİR?

KONKORDATO İLAN EDEN VEYA İFLAS EDEN İŞ YERİNDE ÇALIŞANLAR ÜCRETLERİNİ NASIL ALABİLİR?

4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’nun Ek 1’inci maddesinde, “Bu kanuna göre sigortalı sayılan kişileri hizmet akdine tabi olarak çalıştıran işverenin konkordato ilan etmesi, işveren için aciz vesikası alınması, iflası veya iflasın ertelenmesi nedenleriyle işverenin ödeme güçlüğüne düştüğü hallerde geçerli olmak üzere, işçilerin iş ilişkisinden kaynaklanan üç aylık ödenmeyen ücret alacaklarını karşılamak amacıyla İşsizlik Sigortası Fonu kapsamında ayrı bir Ücret Garanti Fonu oluşturulur.

Bu madde kapsamında yapılacak ödemelerde işçinin, işverenin ödeme güçlüğüne düşmesinden önceki son bir yıl içinde aynı iş yerinde çalışmış olması koşulu esas alınarak temel ücret üzerinden ödeme yapılır. Bu ödemeler 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 78’inci maddesi uyarınca belirlenen kazanç üst sınırını aşamaz.

Ücret Garanti Fonu, işverenlerce işsizlik sigortası primi olarak yapılan ödemelerin yıllık toplamının yüzde biridir. Ücret Garanti Fonu’nun oluşumu ve uygulanmasıyla ilgili usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir” denilmiştir.

Buna göre, çalışanlarına ücret ödemesi yapamayan işveren,

1- Konkordato ilan etmişse,
2- Aciz vesikası almışsa,
3- İflas kararı alınmışsa,
4- İflas ertelenmiş olsa dahi çalışanların son üç aylık ücretleri Ücret Garanti Fonu’ndan ödenir.

İşçinin bu parayı alabilmesi içinse;

1- Son bir yıldır aynı işyerinde çalışmış olması,
2- İşverenin ücretlerini ödememiş olması gerekir.

Başvuru ve Gerekli Belgeler

İŞKUR’a Ücret Garanti Fonu’ndan para isteyen bir işçi, aşağıdaki durumlara göre belirlenen belgeleri götürmek zorundadır.

İşsizlik sigortasına tabi sigortalılar işverenlerinin ödeme güçlüğüne düşmesinden önceki son bir yıl içinde aynı işyerinde çalışmış iseler sadece brütleri SPEK tavanını aşmamak koşuluyla gerçek ücret alacakları bakımından ve de yalnızca üç aylık ücret alacaklarıyla sınırlı olarak Ücret Garanti Fonu’ndan yararlanmaları mümkün bulunuyor.

Kurum tarafından ücret alacağının ödenebilmesi için iş sözleşmesinin devam edip etmediğine bakılmaksızın,
  • ·   Yetkili Mahkemece verilen Konkordato Mühletine ait kararın tasdikli sureti,
  • ·   Tirajı 50.000 üzerinde en yüksek beş gazeteden birinde yapılan mühlet ilanı,
  • ·   Ticaret Sicil Memurluğundan alınacak konkordatoya ilişkin belgelerden, biri ile
Alacaklı işçi yukarıda sayılan evraklardan en az biri ile İş-Kur ünitesine başvurduktan sonra, İş-Kur gerekli araştırmayı yaparak belgelerde herhangi bir eksiklik bulmaması halinde ücret alacağının, işçinin İş-Kur’a başvuru tarihini izleyen ayın sonuna kadar ödenmesi gerekiyor.


FİLİZ ERBOĞA
İK Danışmanı - Profesyonel Koç



İŞVEREN 2 GÜNLÜK RAPOR ÜCRETİNİ ÖDEMELİ Mİ?


Geçici İş Göremezlik Halinde İşveren 2 günlük Rapor Ücretini Ödemeli mi?

Birçok konuda olduğu gibi 2 günlük rapor ücreti konusunda da 4857 sayılı İş Kanunu bazı mesajlarını örtülü olarak vermektedir. 4857 sayılı İş Kanununda geçen 46/c maddesi 2 günlük rapor ücretinin ödenmesi gerektiğine işaret etmektedir.

4857 Sayılı İş Kanunu 46/c maddesi gereği; bir haftalık süre içinde kalmak üzere işveren tarafından verilen diğer izinlerle hekim raporuyla verilen hastalık ve dinlenme izinleri, çalışılmış günler gibi hesaba katılır.


2 günlük rapor ücreti işçiye ödenmeli çünkü son yıllarda yapılan Bakanlık İş Müfettişlerinin teftişleri sırasında bu husus oldukça gündemde ve cezai işlem uygulanmaktadır. Bakanlık İş Müfettişleri 2 günlük rapor ücreti konusunda oldukça hassas davranmakta ve işverenlerden bu ücretlerin ödemesini istemektedir.

İş Kanunu ilgili maddeleri yani 48.ve 49. maddeleri aylık ücretli işçilerden bahsederek hükmünü bu işçiler için gerekli kılmıştır. Aylık ücrette ayın kaç gün olduğu önemli değildir. Belirlenen ücret,  ay kaç gün olursa olsun değişmez, maktu olarak işçiye ödenir. Oysa günlük ücret belirlendiğinde, işçinin aldığı ücret, ayın 28,29 ya da 30,31 gün olmasına göre değişir.

İş Kanununun “Geçici İş göremezlik” başlıklı 48. maddesi ile 49. maddelerini incelediğimizde;

İş Kanunu 48.maddesi gereği; "Hastalık nedeni ile çalışılmayan günlerde Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından ödenen geçici iş göremezlik ödeneği aylık ücretli işçilerin ücretlerinden mahsup edilir." (2 günü geçen rapor günlerini kastetmekte)

İş Kanunu 49.maddesi gereği; "Hasta, izinli veya sair sebeplerle mazeretli olduğu hallerde dahi aylığı tam olarak ödenen aylık ücretli işçilere 46, 47 ve 48 inci maddenin birinci fıkrası hükümleri uygulanmaz." Ancak bunlardan ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışanlara ayrıca çalıştığı her gün için bir günlük ücreti ödenir.” Hükümleri yer almaktadır.

2 günlük rapor parasının ödenip ödenmeyeceği konusunda 4857 sayılı İş Kanunu’na incelediğimizde; İş Kanununun 32. maddesi; "Genel anlamda ücret bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutardır." hükmünü taşımaktadır.

İş Kanununda ücret bu şekilde tanımlanmıştır. Kanun hükmü gereği, kural olarak ücret ancak bir iş karşılığı ödenir. İş Karşılığı ücret ödenmesinin istisnaları yani çalışmadan çalışmış gibi ücret ödenmesi gereken günler (hafta tatili, bayram tatili, yıllık izin gibi) kanunda ayrıca sayılmıştır.

Düzenleme Sadece Aylık Maktu Ücret İle Çalışanları mı Kapsıyor?

Kanun maddeleri gereği yukarıda da belirttiğimiz üzere, 2 günlük rapor ücretinin ödenmesi aylık maktu ücret ile çalışanları bağlamaktadır.

Aylık maktu ücretin belirlenmediği günlük, saatlik ücretle çalışan işçilerin hastalık raporlarında işveren ilk iki gün için ücret ödemek zorunda kalmayacaktır. Çünkü bu şekilde ücret alanlar için İş Kanunu 48/2 veya 49/4. maddedeki gibi istisnai bir düzenleme bulunmamaktadır.

5510 Sayılı Kanun Gereği “4. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi ile 5. madde kapsamındaki sigortalılardan hastalık sigortasına tabi olanların hastalık sebebiyle iş göremezliğe uğraması halinde, iş göremezliğin başladığı tarihten önceki bir yıl içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olması şartıyla geçici iş göremezliğin üçüncü gününden başlamak üzere her gün için, geçici iş göremezlik ödeneği verilir.” hükmünü içermektedir.

4857 sayılı İş Kanununun ilgili maddelerinde de görüldüğü üzere, hizmet akdi ile çalışan sigortalıların iş yerinde çalışmadığı halde işveren tarafından kendisine ücret ödenmesini gerektiren istisnai haller içerisinde; 3 günden az istirahat süreleri ile ilgili bir hüküm bulunmamaktadır


Hal böyleyken yukarıda açıklandığı üzere 3 günden az rapor alan sigortalıların ücretinin kim tarafından ödeneceği büyük bir sorun teşkil etmektedir. SGK’ nın işçiye ödemediği 3 günden az rapor parasını,  işverenler de istirahat süresi boyunca iş yerinde de çalışmadığı gerekçesi ile ödemek istememektedir.

4 Şubat 2011 tarih ve 27836 sayılı Resmi gazetede yayımlanan ve 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren yeni 6098 Sayılı Borçlar Kanunu bu konuya açıklık getirmiştir. Buna göre 409.Maddesinde: “Uzun süreli bir hizmet ilişkisinde işçi, hastalık, askerlik veya kanundan doğan çalışma ve benzeri sebeplerle kusuru olmaksızın, iş gördüğü süreye oranla kısa bir süre için iş görme edimini ifa edemezse işveren, başka bir yolla karşılanmadığı takdirde, o süre için işçiye hakkaniyete uygun bir ücret ödemekle yükümlüdür.” demiştir. 

Böyle durumlarda; ilk olarak işveren atıfet kabili olarak tabir edilen iyi niyet ve gönüllülük esasında sigortalının çalışmadığı 2 günlük ücreti ödeyebilir. İşveren kendi isteğiyle söz konusu iki günlük istirahat süresi için işçiye ücret ödemek istemese, ayrıca bu konuda herhangi bir iş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesi hükmü bulunmasa dahi, eğer işçinin ücreti aylık olarak (matbu) belirlenmişse bu durumda da söz konusu iki gün için işverenin işçiye ücret ödemesi gerekir.

Sonuç olarak Kanun maddeleri değerlendirildiğinde işverenler, personel ile yapılan iş sözleşmelerini aylık ücret üzerinden yapmaya devam ettiği sürece veya sözleşmeden geçen söz konusu maddeyi yenilemediği sürece 2 günlük rapor ücretini ödemek durumundadır.



FİLİZ ERBOĞA
İK Danışmanı - Profesyonel Koç

Kaynak :
Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği Madde 38/1.
Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği Madde 38/2.
4857 Sayılı İş Kanunu Madde 32, 44, 46, 47, 57.
5510 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun Madde 4.
Borçlar Kanunu Madde 409



MUHTASAR VE PRİM HİZMET BEYANNAMESİ UYGULAMASINDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN ÖNEMLİ AYRINTILAR



Uygulama Tarihi: 29.05.2018 tarih 30435 sayılı Resmi Gazete ’de yayımlanarak 29.05.2018 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 4 Sıra No’lu Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi Genel Tebliği ile “Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi” başlangıç tarihi “01.10.2018” olarak uzatılmıştır. (Henüz tekrar uzatılması ile ilgili resmi bir açıklama bulunmamaktadır.)

Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi, vergi kanunlarına göre verilmesi gereken muhtasar beyanname ile 31.5.2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu uyarınca verilmesi gereken aylık prim ve hizmet belgesinin birleştirilerek, kesilen vergilerin matrahlarıyla birlikte sigortalının sigorta primleri ve kazançları toplamı ile prim ödeme gün sayılarının bildirilmesine mahsustur.

     1- Vergi kanunlarına göre vergi kesintisi yapmak zorunda olanlar, bir ay içinde yaptıkları ödemeleri veya tahakkuk ettirdikleri kârlar ve iratlar ile bunlardan kestikleri vergileri,
     2- 5510 sayılı Kanuna göre sigortalıların prime esas kazanç ve hizmet bilgilerini bildirmekle yükümlü olanlar/işverenler, sigortalıların cari aya ait prime esas kazanç ve hizmet bilgilerini Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi ile bildirmek zorundadırlar.

    1 - MUHTASAR VE PRİM HİZMET BEYANNAMESİNİN MÜKELLEFLERİ

        Vergi kanunlarına göre vergi kesintisi yapan gelir vergisi stopajı mükellefleri
(Kamu idare ve müesseseleri, iktisadî kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler)
     5510 Sayılı Kanun madde 4/1-a’ya göre bildirimde bulunması gerekenler

     2 - MUHTASAR VE PRİM HİZMET BEYANNAMESİNİN VERİLECEĞİ VERGİ DAİRESİ

     193 sayılı Kanunun 98/A maddesiyle verilen yetkiye istinaden Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesinin verileceği yetkili vergi dairesi;
a) Vergi kanunlarına göre vergi kesintisi yapma yükümlülüğü bulunanlar için yapılan ödemeler veya tahakkuk ettirilen kazanç ve iratlar ile bunlardan kesilen vergilere ilişkin ödeme veya tahakkukun yapıldığı,
b) Vergi kesintisi yapmaya mecbur olmayanlar ile kesintiye tabi ödemesi bulunmayan ve çalıştırdıkları sigortalıların prime esas kazanç ve hizmet bilgilerini beyan etme zorunluluğu olanlardan;

     Kazancı basit usulde vergilendirilenler için gelir vergisi yönünden mükellefiyetinin,
     Gerçek kişiler için ikametgâhının,
     Gerçek kişiler dışında kalanlar için ise kanuni merkezi/işyerinin bulunduğu, yer vergi dairesidir.
     Birden fazla vergi dairesinde gelir stopaj vergisi mükellefiyeti bulunanlar için, sigortalıların prime esas kazanç ve hizmet bilgilerini içerecek şekilde verilecek olan Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesinin verileceği yetkili vergi dairesi, çalışanların ücret ödemeleri üzerinden yapılan gelir vergisi kesintisinin beyan edileceği yer vergi dairesidir.

     3 - MUHTASAR VE PRİM HİZMET BEYANNAMESİNİN VERİLME ZAMANI

     Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi vergi kesintileri ile prim ve hizmetin ait olduğu ayı takip eden ayın 23’üncü günü akşamı saat 23.59'a kadar elektronik ortamda gönderilmesi gerekmektedir.

     Özel Bütçeli Kamu İdarelerinde 4/1-a'ya tabi çalışanlardan ayın 15’i ile takip eden ayın 14’ü arasındaki çalışmaları karşılığı ücret alanların prime esas kazanç ve hizmet bilgilerinin bildiriminde esas alınacak ay, 15 inci günün içinde bulunduğu aydır.

     Biten özel bina inşaat ve ihale konusu işler ile çalıştırılan tüm sigortalıların işten ayrılış bildirgesi verilmiş olan işyerleri için, sadece prime esas kazanç ve hizmet bilgilerini ihtiva eden Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi, işlemlerin gerçekleşmiş olduğu ay içerisinde de verilebilir.

   Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesinin Vergilendirme Dönemi
  • İşçi çalıştıran mükellefler için muhtasar ve prim hizmet beyannamesinin aylık olarak verilmesi zorunludur.
  • Vergi kesintisini 3 ayda bir bildirme hakkı olan mükellefler de işçi çalıştırdıkları takdirde, her ay beyanname vereceklerdir.
  • İşçi çalıştıranlardan vergi kesintisini 3 ayda bir bildirme hakkı olanlar iki şekilde beyanname düzenleyebilir.
  • Her ay beyanname verdikleri halde, beyannamenin vergi kesintilerine ilişkin bölümünü mart, haziran, eylül ve aralık aylarında olmak üzere üç aylık olarak beyan edebilirler. Ancak bu mükellefler muhtasar ve prim hizmet beyannamesinin prim ve hizmete ilişkin bölümünü her ay beyan etmek zorundadır.
  • Her ay verdikleri beyanname ile hem vergi kesintilerini hem de prim ve hizmet bilgilerini beyan edebilirler.

   4. MUHTASAR VE PRİM HİZMET BEYANNAMESİNİN ELEKTRONİK ORTAMDA GÖNDERİLMESİ

   Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesinin elektronik ortamda gönderilmesi zorunludur.

  •     E-beyanname kullanıcısı olan mükellefler, bizzat kullanıcı kodu, parola ve şifresini kullanarak,
  •     3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununa göre yetki almış bir serbest muhasebeci veya serbest muhasebeci mali müşavir ile aracılık veya aracılık/sorumluluk sözleşmesi bulunan mükellefler, sadece muhasebeci veya mali müşavirleri aracılığıyla,
  •     Mal müdürlüğü mükellefi olup, bir muhasebeci veya serbest muhasebeci mali müşavir ile sözleşmesi olmayanlar, varsa mevcut e-beyanname şifrelerini kullanarak, yoksa bağlı oldukları mal müdürlüğüne başvuruda bulunup muhtasar ve prim hizmet beyannamesi kullanıcı kodu alarak,
  •     Kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmamakla birlikte vergi kesintisi yapma zorunluluğu bulunanlar/işverenler (dernekler, vakıflar vb.), varsa mevcut e-beyanname şifrelerini kullanarak, yoksa bağlı oldukları vergi dairesine başvuruda bulunup muhtasar ve prim hizmet beyannamesi kullanıcı kodu alarak
  •      vergi kesintisi yapmayan apartman yönetimleri, GMSİ mükellefi yanında çalışanlar vb. muhtasar ve prim hizmet beyannamesi kullanıcı kodu alarak elektronik ortamda göndereceklerdir.

     5. MUHTASAR VE PRİM HİZMET BEYANNAMESİNİN MUHASEBECİLER ARACILIĞIYLA GÖNDERİLMESİ

     Mükellefleri adına Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi vermek isteyen muhasebeciler prim ve hizmet bilgileri ile ilgili yeni sorumlulukları nedeniyle, mükellefleriyle yaptıkları 18.02.2017 tarihinden önce yapılmış olan hizmet sözleşmelerini yenilemek zorundadır. Yenilenen sözleşmenin internet vergi dairesi aracılığıyla sisteme girilmesi gerekmektedir.
     Şayet mükellefleri işçi çalıştırmıyorsa eski sözleşmeleri ile beyanname göndermeye devam edebilirler.

     6. MUHTASAR VE PRİM HİZMET BEYANNAMESİNİN MESLEK ODALARI VE MESLEK BİRLİKLERİ ARACILIĞIYLA GÖNDERİLMESİ

     Üyeleri adına Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi vermek isteyen meslek odaları ve meslek birlikleri, üyeleri ile aracılık sözleşmesi yaparak internet vergi dairesine bu sözleşmeye ilişkin bilgileri girmek zorundadır. Aksi takdirde üyeleri adına muhtasar ve prim hizmet beyannamesi göndermeyeceklerdir.
     Üyelerle yapılan aracılık sözleşmeleri tek beyanname gönderme yetkisi ile sınırlı değildir. Bir mükellef adına birden fazla dönem için beyanname gönderilebilecektir.

     BEYANNAMENİN DÜZENLENMESİ

     Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi; Genel Bilgiler, Vergiye Tabi İşlemler, Ödemeler, Vergi Bildirimi, SGK Bilgileri, Düzenleme Bilgileri ve Ekler bölümlerinden oluşmaktadır.

     1 - GENEL BİLGİLER

     Genel Bilgiler bölümü “İdari Bilgiler” ve “Vergi Sorumlusunun” bölümlerinden oluşmaktadır.

     1.1. İdari Bilgiler

     İdari Bilgiler bölümünde Vergi Dairesi, Dönem Tipi, Ay, Yıl alanları bulunur.
İşçi çalıştıranlar için dönem tipi aylık seçilmek zorundadır. Üç aylık dönem tipi seçilmesi durumunda SGK Bilgileri kulakçığı doldurulamaz. Gelir stopaj mükellefiyeti üç aylık iken işçi çalıştırılmaya başlanması durumunda, çalışanların aylık prim ve hizmet bilgilerinin bildirilebilmesi için mükellefiyetin aylığa çevrilmesi gerekmektedir.

     1.2. Şube No

     Vergi dairesinde şube açılış işlemleri sırasında sicil bölümünce şube için verilen kod numarası yazılmalıdır. Şube kodu bilinmiyorsa, internet vergi dairesinden sorgulanabilir.

     1.3. Vergi Sorumlusu Bölümü

     “Vergi Sorumlusunun” bilgilerinin bulunduğu bölüm, vergi sorumlusunun Vergi Kimlik Numarası (T.C. Kimlik No), Vergi Kimlik Numarası, Soyadı (Unvanı), Adı (Unvanın Devamı), Ticaret Sicil No, E-Posta Adresi, İrtibat Telefon No alanlarından oluşmaktadır.

     2 - VERGİYE TABİ İŞLEMLER

     Vergiye Tabi İşlemler Kulakçığı Matrah ve Vergi Bildirimi tablosu ile Mahsup Edilen Vergiler bölümlerinden oluşmaktadır.

     3 - ÖDEMELER

     Tevkifata tabi ödemelere ilişkin bildirimin ayrıntılı bir şekilde yazıldığı bölümdür. Bu bölümde 011 ila 020 arasında yer alan ücret ödeme türlerine ilişkin bilgiler yer almaz. Diğer ödeme türlerine ilişkin bilgiler tür kodu bazında toplulaştırılarak, vergiye tabi işlemler kulakçığına aktarılmalıdır. 

     4 - SGK BİLDİRİMLERİ

     5510 sayılı Kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi (SSK) kapsamında sigortalı çalıştıran özel nitelikteki işyeri işverenleri/aracı/sigortalıyı geçici olarak devir alanlarca, çalışan sigortalılara ait hizmet ve prim bilgilerinin gösterileceği bölümdür. SGK Bildirimleri kulakçığı, Sigortalı Çalışan Bilgileri (Kapsar Nitelikli) ve SGK Bildirge Değişiklikleri (Önceki Beyannameden Farklar) tabloları olarak 2 bölümden oluşmaktadır.

     5510 sayılı Kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı çalıştırılan işyeri için

  • İşkolu Kodu
  • Yeni / Eski Ünite Kodu
  • İşyeri Sıra Numarası
  • İl Kodu
  • İlçe Kodu
  • Kontrol Numarası
  • varsa "Geçici İş İlişkisi Kurulan İşveren Numarası (Alt İşveren (Aracı) Numarası) içeren eden bir sicil numarası verilir.
     4.1. Sigortalı Çalışan Bilgileri Tablosu:

     Bu bölüm tüm çalışanlara ilişkin bilgileri içerecek şekilde düzenlenecektir. Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi bir dönem için ilk defa verileceği zaman SGK Bildirimleri bölümünde sadece bu tablo doldurulacaktır. Bu tabloda yer alan bilgiler her zaman çalışanlara ait bilgilerin son geçerli durumunu yansıtacak şekilde düzenlenecektir.

     4.1.1. Belge Mahiyeti: 
     Asıl, ek ya da iptal kodlarından biri seçilecektir.

     4.1.2. Belge Türü: 
     Sigortalıların çalışmalarının niteliğine uygun belge türlerinden biri seçilmelidir.

     4.1.3. Düzenlemeye Esas Kanun No: 
     Bu alandan ilgili işyeri ve sigortalılar için, varsa uygulanabilecek sigorta primi işveren hissesi desteği seçilebilmektedir. Herhangi bir teşvikten yararlanılmıyorsa “Kanun türü yoktur.” seçilmelidir.

     4.1.4. Yeni Ünite Kodu: 
     26 karakterli işyeri SGK numarasının 6. ve 7. karakterleridir.

     4.1.5. Eski Ünite Kodu: 
     26 karakterli işyeri SGK numarasının 8. ve 9. karakterleridir.

     4.1.6. İşyeri Sıra Numarası: 
     26 karakterli işyeri SGK numarasının 10-16. karakterleridir.

     4.1.7. İl: 
     26 karakterli işyeri SGK numarasının 17-19. karakterleridir.
     
     4.1.8. Alt İşveren Kodu: 
     26 karakterli işyeri SGK numarasının 24-26. karakterleridir.

     4.1.9. SSK Sicil No: 
     Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından sigortalıya verilen 13 haneli numaradır.

     4.1.10. SG No (T.C. Kimlik No): 
     T.C. Uyruklular için TC kimlik numarası, yabancı uyruklu sigortalılar için NVİGM' den verilen ve 9 ile başlayan 11 haneli numaradır.

     4.1.11. Adı / Soyadı: 
     Çalışanın adı SGK kayıtlarına uygun olarak doldurulmalıdır. Farklı bir şekilde yazılması durumunda bildirim hatalı kabul edilir.

     4.1.12. Prim Ödeme Günü: 
     Sigortalıların ay içinde prim almaya hak kazandıkları gün sayıları yazılır. Ay içinde tam çalışılması halinde, ay içindeki gün sayısına bakılmaksızın, 30 gün olarak dikkate alınmalıdır. Ay içinde tam çalışılmamışsa buraya yazılan gün sayısı ile eksik gün sayısı toplamı 30 olmalıdır.
     Ayın/dönemin ilk gününde işe giren ve o ayda tam çalışan sigortalılar hariç, ay/dönem içinde işe giren sigortalıların prim ödeme gün sayıları, işe giriş tarihleri ve ayın/dönemin kaç gün olduğuna bakılarak parmak hesabı yapılmak suretiyle hesaplanır. Yani, sigortalının işe girdiği günden önceki gün sayısı, o aydaki toplam gün sayısından düşülür. Örneğin; sigortalının işe girdiği ay 30 gün çekiyorsa ve sigortalı ayın beşinde işe girmişse, 30 – 4 = 26 gün üzerinden bildirilir. Eğer ay 31 gün çekiyorsa ve ayın ikisinde işe girmişse, 31 – 1 = 30 gün olarak bildirilir.
     Ayın/dönemin son gününde çalıştıktan sonra işten ayrılan sigortalılar hariç olmak üzere, ay içinde işten ayrılan sigortalıların prim ödeme gün sayıları, işten çıkış tarihleri ve ayın/dönemin kaç gün olduğuna bakılarak parmak hesabı yapılmak suretiyle hesaplanır. Sigortalı o ayın ilk gününden beri işyerinde çalışıyor ve ay bitmeden işyerinden ayrılmışsa, ayın kaç gün çektiğine bakılmaksızın, ayrıldığı gün ayın kaçıncı gününe tekabül ediyorsa o kadar gün üzerinden sigortalı olarak bildirilecektir. Örneğin; ayın beşinde ayrılmışsa 5, ayın yirmi üçünde ayrılmışsa 23 gün üzerinden prim ödeme gün sayısı girilir.

     4.1.13. Hak Edilen Ücret: 
     Sigortalının ay içinde çalışması karşılığında hak ettiği ücret yazılacaktır.

     4.1.14. Prim, İkramiye ve Bu Nitelikteki İstihkak: 
     Prim, ikramiye gibi istihkaklardan ilgili ay içinde yapılan ödemelerin brüt toplamı yazılacaktır.

     4.1.15. İşe Giriş Gün/Ay: 
     Sigortalının ay içinde işe başlaması durumunda doldurulacaktır.

     4.1.16. İşten Çıkış Gün/Ay: 
     Sigortalının ay içinde işten çıkması durumunda doldurulacaktır.

     4.1.17. İşten Çıkış Nedeni: 
     Sigortalı işten çıkmış ise, durumuna uygun işten çıkış nedeni seçilecektir. İşten çıkılmamışsa boş bırakılmalıdır.

     4.1.18. Eksik Gün Sayısı: 
     Ay içinde bazı iş günlerinde çalışılmayan ve çalışılmayan bu günler için ücret alınmayan günler yazılacaktır.

     4.1.19. Eksik Gün Nedeni: 
     Sigortalının eksik günü varsa nedeni listeden seçilmelidir. Eksik gün yoksa boş bırakılmalıdır.
     
     4.1.20. Meslek Kodu: 
     Sigortalının tabi olduğu meslek kodu yazılacaktır.

     4.1.21. İstirahat Süresinde Çalışmamıştır (E/H): 
     Evet veya hayır seçilecektir.

     4.1.22. Tahakkuk Nedeni: 
     Tahakkuk nedenlerinden çalışanın durumuna uygun olan seçilecektir. Farklı tahakkuk nedenleri için farklı tahakkuk fişleri oluşur. Yasal süresinde verilmiş sayılan hallere ilişkin tahakkuk nedenlerinin seçilebilmesi için (F-G-H-I-J-K-L-M-N-O-P) kanıtlayıcı belgelerle birlikte işyerinin bağlı bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine müracaat edilmek suretiyle gerekli kodlamanın yapılması gerekmektedir.

     4.1.23. Hizmet Dönem Ay/Yıl: 
     Hizmetin ait olduğu dönem normal yasal süresindeki beyannameler için tahakkuk dönemi ile aynı olmalıdır. Hizmetin ait olduğu dönem beyannamenin tahakkuk döneminden sonra olamaz.

     4.1.24. Gelir Vergisinden Muaf: 
     Sigortalı gelir vergisinden muaf ise “evet” seçilecektir. Bu durumda gelir vergisi matrahı ve gelir vergisi kesintisi boş bırakılacaktır.

     4.1.25. Asgari Geçim İndirimi: 
     Sigortalı için hesaplanacak asgari geçim indirimi tutarı bu bölüme yazılacaktır. Burada belirtilen asgari geçim indirimi toplamları vergi bildirimi bölümünde belirtilen asgari geçim indirimi ile tutarlı olmalıdır.

     4.1.26. İlgili Döneme Ait Gelir Vergisi Matrahı: 
     Sigortalının gelir vergisine tabi olması durumunda bu bölüme gelir vergisi matrahı yazılacaktır. Bu bölümde yer alan tutarların toplamı ile vergi bildirimi bölümünde ilgili kod altında yer alan toplam gelir vergisi matrahının tutarlı olması gerekmektedir.

     4.1.27. Gelir Vergisi Engellilik Oranı: 
     Sigortalı engellilik indirimine tabi ise engellilik oranı belirtilecektir.

     4.1.28. Gelir Vergisi Kesintisi: 
     Sigortalının gelir vergisi kesintisi tutarı yazılacaktır. Bildirilen tüm sigortalıların bu alanda yer alan toplamları ile vergi bildirimi bölümünde çalışanlardan yapılan kesintilere ilişkin beyanların toplamı tutarlı olmalıdır. Örneğin: Asgari ücretle çalışan sigortalıların bu bölümde yer alan tutarlarının toplamı ile vergi bildirimi bölümünde 011 kodundan yapılan beyanın tutarlı olması gerekmektedir.

     Bir döneme ilişkin beyanname verilirken, işyerinde çalışan tüm sigortalılara ilişkin bilgilerin tabloya yazılması gerekmektedir.

     5 - DÜZENLEME BİLGİLERİ

     Düzenleme Bilgileri kulakçığı vergi sorumlusuna ve beyannameyi düzenleyene ait bilgilerin girildiği iki bölümden oluşur.

     Vergi Sorumlusunun bölümünde, Vergi Kimlik Numarası (T.C. Kimlik No), Vergi Kimlik Numarası, Soyadı (Unvanı), Adı (Unvanın Devamı), E-Posta Adresi, İrtibat Telefon No alanları bulunur. Burada “Vergi Sorumlusu” opsiyonel alanı seçilmesi durumunda, girilen bilgiler ile “Genel Bilgiler” kulakçığındaki vergi sorumlusunun bilgileri aynı olmalıdır.

     Beyannameyi Düzenleyene ilişkin T.C. Kimlik No, Vergi Kimlik Numarası, Soyadı (Unvanı), Adı (Unvanın Devamı), Ticaret Sicil No, 
E-Posta Adresi, İrtibat Telefon No alanları bulunur.

     6 - EKLER

     6.1. Yer altı Maden İşletmeleri Bildirimi:
     
     Gelir Vergisi 128 nolu Genel Tebliğinde toprak altı işletmesi halinde bulunan madenlerde cevher istihsali ve bununla ilgili diğer işlerde çalışan işçi, mühendis, jeolog, topoğraf gibi hizmet erbabının münhasıran yer altında çalıştıkları zamanlara ait ücretleri ile bu tür hizmet erbabına yıllık dönemler itibariyle yapılan ikramiye ve benzeri nitelikteki ödemelerin yer altında çalışılan süreye isabet eden kısımlarının GVK. nun 23/3. maddesi gereğince vergiden istisna edileceği açıklanmıştır. Yer altında çalışan kişiler yer üstünde de çalışıyorsa, bu çalıştıkları süre Gelir Vergisine tabiidir.
Mükelleflerin yer altında çalışan işçi sayısı ve ruhsat bilgileri bu bölümde yer almalıdır

     6.2. İş yeri Bilgileri:

     Vergi dairelerinde kayıtlı olan tüm işyerlerine ilişkin bilgiler burada yer almalıdır. Bu bölümde merkez veya mükellefiyetsiz şubeler bildirilmelidir. Gelir stopaj mükellefiyeti olan şubeler “merkez” seçeneğini kullanarak ayrı bir beyanname vermeli ancak şube kodu olarak mükellefiyetli şubeye ait kod yazmalıdır.

     6.3. İstihdamın Teşvikine İlişkin Bildirim:

     687 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 3’üncü maddesiyle 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununa eklenen geçici 18 inci maddenin uygulamasına yönelik açıklamalar 297 seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde açıklanmıştır. Buna göre muhtasar ve prim hizmet beyannamesinde yer alan bu ekteki terkin edilecek tutarlar toplamı vergiye tabi işlemler bölümünde ilgili alana aktarılmaktadır.

     6.4. G.V.K. Geçici 80. Madde Kapsamında Gelir Vergisi Stopaj Teşvikine İlişkin Bildirim:

     6322 sayılı Kanunun 12.Maddesi ile Gelir Vergisi Kanunu’na eklenen Geçici 80 inci maddenin uygulanmasına ilişkin açıklamalar 283 No'lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin 4. maddesinde yer almaktadır. Gelir vergisi stopajı teşvikinin amacı Bakanlar Kurulunca istatistiki bölge birimleri sınıflandırması, kişi başına düşen milli gelir veya sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyleri dikkate alınmak suretiyle belirlenecek illerde yapılacak yatırımlar için, Ekonomi Bakanlığı tarafından düzenlenen yatırım teşvik belgeleri kapsamında 31/12/2023 tarihine kadar gerçekleşen yatırımlarda teşvik belgelerinde öngörülen ve fiilen istihdam edilen işçilerin asgari ücretin brüt tutarına tekabül eden ücretleri üzerinden hesaplanan gelir vergisinin, yatırımın kısmen veya tamamen işletilmesine başlanılan tarihten itibaren 10 yıl süreyle verilecek muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk edecek vergiden terkin edilmesi imkânı sağlanmaktadır.

     6.5. 4691 Sayılı Kanun Kapsamında Bildirim:

     4691 Sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu kapsamında, teknoloji geliştirme bölgelerinde çalışan; AR-GE, tasarım ve destek personelinin bu görevleri ile ilgili ücretleri 31/12/2023 tarihine kadar her türlü vergiden müstesnadır. Gelir vergisi stopajı ve sigorta primi işveren hissesine ilişkin teşviklerden yararlanacak olan destek personeli sayısı, AR-GE ve tasarım personeli sayısının yüzde onunu aşamaz. (Bakınız:1 Seri Nolu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği Madde 5.12.2)

     6.6. Gelir Vergisi Stopaj Teşvikine İlişkin Bildirim (06.06.2008 Öncesi):
     
     31.12.2008 tarihine kadar uygulanmak üzere, 2 nci maddenin (a) bendi kapsamındaki illerde, 1.10.2003 tarihinden itibaren yeni işe başlayan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, bu iş yerlerinde çalıştırdıkları işçiler ile 1.10.2003 tarihinden önce işe başlamış olan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin bu tarihten önce ilgili idareye vermiş oldukları en son dört aylık sigorta prim bordrolarında bildirdikleri işçi sayısına ilâve olarak yeni işe aldıkları ve bu iş yerlerinde fiilen çalıştırdıkları işçilerin ücretleri üzerinden hesaplanan gelir vergisinin organize sanayi veya endüstri bölgelerinde kurulu iş yerleri için tamamı, diğer yerlerdeki iş yerleri için % 80’i, verilecek muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden vergiden terkin edilir.

     Terkin edilecek tutar, yeni işe alınan işçi sayısı ile asgari ücret üzerinden ödenmesi gereken verginin çarpımı sonucu bulunacak tutarın organize sanayi ve endüstri bölgelerindeki iş yerlerinde tamamını, diğer yerlerdeki iş yerlerinde ise %80’ini aşamaz. Bu bölümde yer alan terkin tutarı, varsa 2008 sonrası ekte belirtilen tutarla birlikte, vergiye tabi işlemler bölümünde ilgili alana aktarılmaktadır.

     6.7. Gelir Vergisi Stopaj Teşvikine İlişkin Bildirim (06.06.2008 Sonrası):

     5084 sayılı Teşvik Kanunu kapsamındaki illerde asgari geçim indirimi uygulamasına ilişkin 69 no.lu GV sirküleri uyarınca Mayıs/2008 döneminden itibaren verilecek muhtasar beyannamelerde asgari ücret üzerinden hesaplanan gelir vergisinden öncelikle asgari geçim indirimi tutarı mahsup edildikten sonra kalan tutarın 5084 sayılı Kanun kapsamında terkine konu edilmesi gerekmektedir. Bu bölümde yer alan terkin tutarı, varsa 2008 öncesi ekte belirtilen tutarla birlikte, vergiye tabi işlemler bölümünde ilgili alana aktarılmaktadır.

     6.8. Ar-Ge Kapsamında Gelir Vergisi Stopajı Teşvikine İlişkin Bildirim:

     5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi hakkında Kanunda yer alan gelir vergisi stopajı teşviki uygulamasına ilişkin açıklamalar “5746 Sayılı Araştırma, Geliştirme Ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun Genel Tebliğinde (Seri No:4) yer almaktadır. Bu bölümdeki terkin edilecek tutarlar toplamı “vergiye tabi işlemler” bölümünde ilgili alana aktarılmaktadır.

     6.9. Serbest Bölgelerde Gelir Vergisi İstisnasına İlişkin Bildirim:

     3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununa göre “Serbest bölgelerde üretim faaliyetinde bulunan mükelleflerin bu bölgelerde imal ettikleri ürünlerin satışından elde ettikleri kazançları ile serbest bölgelerde, bakım, onarım, montaj, demontaj, elleçleme, ayrıştırma, ambalajlama, etiketleme, test etme, depolama hizmeti alanlarında faaliyette bulunan ve hizmetin tamamını Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilerle, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara veren hizmet işletmelerinin, söz konusu hizmetlere konu malların serbest bölgelerden Türkiye’ye herhangi bir şekilde girişi olmaksızın yabancı bir ülkeye gönderilmesi şartıyla bu hizmetlerden elde ettikleri kazançları gelir veya kurumlar vergisinden müstesnadır.” Muhtasar beyannamede bu bölgede üretim faaliyetinde çalışanlara ilişkin yapılan gelir vergisi tevkifatları bildirilmektedir. Bu bildirime istinaden vergi dairelerince tecil-terkin uygulaması yapılmaktadır.

     6.10. Kültür Yatırımları ve Girişimlerine İlişkin Bildirim:

     5225 sayılı Kanun kapsamında kültür yatırım ve girişimleri için uygulanacak gelir vergisi stopaj indirimi bu bölümde beyan edilmektedir. İlgili kanun uyarınca belge almış kurumlar vergisi mükellefi yatırımcı veya girişimcilerin, ilgili idareye verecekleri aylık sigorta prim bordrolarında bildirdikleri, münhasıran belgeli yatırım ve girişimde çalıştıracakları işçilerin ücretleri üzerinden hesaplanan gelir vergisinin, yatırım aşamasında üç yılı aşmamak kaydıyla %50’si, işletme aşamasında ise yedi yılı aşmamak kaydıyla %25’i, verilecek muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden vergiden terkin edilmektedir. (5225 s. Kanun Md. 5/b). Bu bölümdeki terkin edilecek tutarlar toplamı “vergiye tabi işlemler” bölümünde ilgili alana aktarılmaktadır.

     DÜZELTME BEYANNAMELERİ

     1. Vergi Kesintilerine İlişkin Düzeltmeler:

     Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesinin vergi kesintilerine ilişkin bölümlerinde hesap hatası, eksik bildirim, T.C. Kimlik No hatası vb. hatalar olması durumunda, düzeltme beyannameleri aynı dönem için daha önce verilen beyannameler dikkate alınmaksızın, beyan edilmek istenen tüm bilgiler olması gereken son durumu gösterecek şekilde düzenlenmelidir.

     Verilen düzeltme beyannamesi eski beyannameyi hükümsüz hale getirir ancak tahakkukların tümü geçerlidir. Yapılan düzeltme matrah artırıcı yönde ise, sistem tarafından düzeltme beyannamesinde belirtilen matrah ile önceki beyannamedeki fark kadar tahakkuk düzenlenir. Hem ilk beyannamenin tahakkuku hem de ikinci beyannamenin tahakkuku geçerlidir.

     Yapılan düzeltme matrah azaltıcı yönde ise düzeltme beyannamesinin tahakkuku sistem tarafından sıfır olarak kesilir. Vergi dairesine başvurularak ilk beyannamenin tahakkuku düzeltilir.  

     2. SGK Bildirimlerine İlişkin Düzeltmeler:

     SGK bildirimleri bölümünde hata olması durumunda, düzeltme beyannamesi gönderilmek istenildiğinde “Sigortalı Çalışan Bilgileri” tablosuna sadece iptal edilmek, değiştirilmek veya eklenmek istenilen bilgiler girilmelidir. Daha önce beyan edilmiş ve düzeltme beyannamesinde de yine aynı şekilde kalması istenilen bilgilerin “Sigortalı Çalışan Bilgileri” tablosuna tekrar yazılmasına gerek yoktur. Bu bilgiler için tablo üzerinde yer alan “Bu döneme ilişkin önceki beyannamemde / beyannamelerinde beyan ettiğim sigortalı çalışan bilgilerinin, aşağıdaki tabloda yapmış olduğum değişiklik ve eklemeler dışında aynı olduğunu beyan ederim.” kutucuğunun işaretlenmesi yeterlidir.

     İlk beyannamede beyan edilen 222222222 SSK sicil numaralı çalışana ilişkin olarak belge ve kanun türünde düzeltme yapılmasının gerektiği durumlarda, bu belge ve kanun türü için daha önce başka sigortalı çalışanlar nedeniyle ASIL belge düzenlendiğinden, düzeltme beyannamesi verilirken bir iş yerine ilişkin olarak verilen bildirimde çalışana ilişkin İş yeri sicil numarası, belge numarası, kanun numarası, tahakkuk türü ve hizmet dönemi dışındaki herhangi bir konuda değişiklik yapılması gerektiğinde “Sigortalı Çalışan Bilgileri” bölümünde “İPTAL” kodu seçilerek, söz konusu hatalı kayıt ilk beyannamede yer alan şekliyle bildirilir. Daha sonra ikinci satırda “EK” kodu ile çalışana ilişkin istenilen kaydın olması gereken son haline ilişkin bilgiler yazılır.
     Bir iş yerine ilişkin olarak verilen bildirimde herhangi bir sigortalı bilgisinde eksiklik olduğunda, “EK” kodu ile bildirilir.
     Bir iş yerine ilişkin olarak verilen bildirimde herhangi bir sigortalı bildirimden çıkartılmak istendiğinde, “Sigortalı Çalışan Bilgileri” bölümünde “İPTAL” kodu ile bildirilir. İptal edilmek istenilen kayıtların tüm bilgileri önceki bildirimlerde yer aldığı şekliyle yazılmalıdır.
     Kanuni süresi içerisinde istenilen sayıda düzeltme beyannamesi verilebilir. Kanuni süresi içindeki düzeltme beyannameleri için damga vergisi tahakkuk etmez.

     BEYANNAMENİN E-BEYANNAME SİSTEMİNE GÖNDERİLMESİ

     Beyanname Düzenleme Programında veya başka bir platformda hazırlanan beyanname dosyası xml formatında kaydedilir.  Beyanname düzenleme programında veya herhangi bir zip programında sıkıştırılarak paketlenir. Paket büyüklüğü en fazla 15 MB büyüklüğünde olmalıdır.

     İnternet Vergi Dairesi E-Beyanname bölümüne kullanıcı kodu, parola ve şifre ile bağlanılır. Paket gönder menüsünden sisteme gönderilecek paket seçilir. “Gönder” butonuna basılarak sisteme gönderilir.
Sisteme gönderilen beyanname “Kontrol Et” butonu ile kontrol edilir.

     Tahakkukların Onaylanması:
  •     Sisteme gönderilen beyannamelerde vergi kesintilerine ilişkin hata olmaması durumunda bir adet tahakkuk fişi elektronik ortamda mükellefe gösterilir.
  •     Sigortalılara ilişkin prim ve hizmet bildirimleri bölümü için, sisteme girilen bilgilerde hata olmaması durumunda, mükellefin durumuna uygun olarak, en az bir tane olmak üzere tüm tahakkuk fişleri elektronik ortamda mükellefe gösterilir. 
  •     Oluşan tahakkuklar mükellef tarafından “Onay” tuşuna veya “Özel Onay” tuşuna basılarak onaylanır. “Özel Onay” vergi kesintileri tahakkuku için sonuç doğurmakta olup, sigortalılara ilişkin tahakkuklar açısından “Onay” ve “Özel Onay” arasında bir fark bulunmamaktadır.
  •     Hatalı tahakkukların bulunması durumunda mükellef tarafından istenilirse hatalar düzeltilerek beyanname yeniden sisteme gönderilip tekrar kontrollerden geçirilir. Bu durum tercih edilmezse, hatalılar göz ardı edilerek hatasız oluşan tahakkuklar da onaylanabilir. Bu durumda hatalı kayıtları düzeltmek için düzeltme beyannamesi verilmesi gerekmektedir.
  •     Tahakkuklara onay verilmesi durumunda, onay sonucu gelmeden sisteme aynı döneme ilişkin yeni bir paket gönderilemez.
  •     Düzeltme beyannamelerinde oluşması beklenen tüm tahakkukların hatasız olması gerekmektedir. Herhangi bir hata içermesi durumunda düzeltme beyannameleri onaylanamaz. Bu nedenle hatalı satır bulunması durumunda hatanın giderilmesi veya bu satırların beyannameden çıkarılarak yeniden sisteme gönderilmesi gerekmektedir.
     Kanuni Süresinden Sonra Verilecek Beyannameler

     Kanuni süresinden sonra verilecek Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi de elektronik ortamda verilecektir. Beyannamenin vergi kesintileri ile ilgili bölümü açısından kanuni süresinden sonra verilecek beyannameler için tahakkuk fişi ve duruma göre ihbarname oluşturulur.
“Yasal Süresi Dışında Verilme” Tahakkuk Nedeni Seçilerek Verilecek Beyannameler:
     5510 sayılı Kanuna göre sigortalıların prime esas kazanç ve hizmet bilgilerine ilişkin kanuni süresinden sonra beyanname veriliyorsa, bu beyannameler Sosyal Güvenlik Kurumunca Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 103’üncü maddesine göre incelenerek uygun görülmesi halinde kabul edileceğinden, tahakkuk ve hizmet fişi onay esnasında düzenlenmez. (Onay işleminden sonra tahakkuk oluşturulabilir.)

     ÖZELLİKLİ DURUMLAR

     İşten Ayrılış Bildirgesi Verilmiş İş yerleri İçin Beyanname:

     İşten ayrılış bildirgesi verilmiş iş yerleri için vergilendirme dönemi içerisinde (beyan dönemi başlamadan) muhtasar ve prim hizmet beyannamesi verilebilir. Ancak bu beyannamede vergi kesintilerine ilişkin bilgiler yer almamalıdır. Beyannamenin sadece SGK bildirimi bölümü dolu olmalıdır.

     Bu beyannamede yer alan kişiler ve iş yerleri için daha önceki dönemlere ilişkin beyan edilmesi gereken bilgi varsa bu beyanlar yapılmış olmalıdır.

     Daha sonra işten ayrılış nedeniyle erken verilen beyanname için normal beyan dönemi başladığında verilecek beyanname, aynı vergilendirme dönemine ilişkin ikinci beyanname olduğundan, düzeltme beyannamesi olarak verilmelidir.

     Tahakkukların Ödenmesi:
  •    Beyanname verildikten sonra oluşan tahakkukların ödemesi, tabi olduğu kanunlara göre belirlenmektedir.
  •    Damga vergisi ve gelir stopaj yönünden oluşan tahakkuk fişi, vergi kanunlarına göre belirlenen vadede ve Gelir İdaresinin belirlediği ödeme kanalları aracılığıyla yapılabilir.
  •    Prim ve hizmete ilişkin tahakkuklar için ilgili kanunlarda belirtilen vadede ve Sosyal Güvenlik Kurumunun belirlediği ödeme kanalları aracılığıyla yapılabilir. 

FİLİZ ERBOĞA
İK Danışmanı / Profesyonel Koç