Mütevazi olmanın çok üstün bir davranış olduğunu düşünmekle beraber suistimale açık bir davranış olduğunu yaşam bize göstermekte. Araştırmalar, düşünceler yaşam var oldukça değişkenlik gösterecektir. Doğru bildiklerimizin bir gün yanlış olduğunu, yanlışların doğru olduğunu düşünebiliriz. Ancak günümüzde çoğumuzun hem fikir olduğu bir konu var önce kendimizi sevmeliyiz, isteklerimizin, hislerimizin farkında olmalıyız. Bu durumun bencil insan olmakla aynı olmadığının ayrımını yapabilmeliyiz. Üstün Dökmen’ in bir sözü var “Bize bağımlı değil, bağlı çocuklar yetiştirmeliyiz”. Ailede ve okulda geleneksel eğitim şeklinden uzaklaşmak gerektiğini, öz saygı, bireysel başarının toplum ve dünyaya faydalarını göz ardı etmemeliyiz.
Çoğu
kültürde alçak gönüllülük iyi bir özellik olarak görülür. Ancak yeni
araştırmalar gurur duyma ve bunu gösterme eğiliminin evrimsel nedenlere bağlı
olarak geliştiğini ve bugün de önemli bir rol oynadığını gösteriyor.
Gururun
ve övünmenin kötü bir şey olduğunu dinleyerek büyürüz çoğumuz. Ama övünmek
yıkıcı bir etken olarak görülmeyi hak etmiyor aslında. Bu duygunun evrimsel bir
fonksiyonu olduğunu ve dünya ile iletişimimizde önemli rol oynadığını gösteren
yeni bulgular var.
Gurur
gösterilerine her kültürde ve her yaşta rastlanır. Ona atfedilen belli bir
duruş bile vardır: dik durmak, kolları açmak, başı yukarı kaldırmak gibi.
British Columbia Üniversitesi'nde psikoloji profesörü ve Pride: The Secret of
Success (Gurur: Başarının Sırrı) kitabının yazarı Jessica Tracy'nin yaptığı
araştırmalar, doğuştan kör insanların bile bu duruşu sergilediğini ve bunun
gururun sosyal bakımdan öğrenilen bir davranıştan ziyade evrimsel yapımızın bir
parçası olduğunu gösteriyor.
Başka
bir yeni araştırmaya göre, gurur hissi, kişiye ve etrafındakilere bazı sosyal
yararlar getirdiği için ortaya çıkıyor.
California
Üniversitesi'nde Evrimsel Psikoloji Profesörü Leda Cosmides, avcı-toplayıcı
toplumlarda, kişinin esenliğinin önemi konusunda diğer üyeleri ikna etmede
gururun temel rol oynadığını belirtiyor.
Puanlama
ile gurur düzeyi arasında paralellik görülüyordu. Yani bir özelliğin bize gurur
vereceğini düşünüyorsak bu, o özellikle diğer insanlara iyi görünme durumudur.
Bir başarıdan hissettiğimiz gururun büyüklüğü, diğer insanların o başarıya
verdiği değerle belirlenir.
"Gurur
hissinin yoğunluğu, sosyal dünyanın yaptığınız şeye ne kadar değer vereceğinin
ölçüsüdür" diyor Cosmides. "Bu duygular karar mekanizmanıza
gönderilen sinyallerdir. Sosyal bakımdan ne kadar yarar göreceğinizi
kestirirler."
Bu
araştırmanın sanayileşmiş ülkelerde yapılmış olması nedeniyle, gururun evrim
yoluyla insanda oluşmuş bir özellik mi olduğu yoksa medya yoluyla birbirinden
öğrenilmiş bir davranış mı olduğu sorusu netlik kazanamadığından bu yıl yeni
bir araştırma yapıldı. Her kıtadan küçük toplulukları da temsil edecek tarzda
567 kişiye önceki araştırmada sorulanlara benzer sorular yöneltildi.
Burada
da aynı bağlantı öne çıktı. Yani insanların belli özellikler için duyacakları
gurur derecesi başkalarının o özelliklere karşı duyduğu hayranlık derecesi ile
örtüşüyordu.
Sznycer,
gurur ile ona verilen sosyal değer arasındaki bağlantının insan olmanın bir
özelliği olarak evirildiği kanısında.
Peki
gurur bu kadar önemliyse neden olumsuz görülüyor?
Uzmanlara
göre sorun, bir başarıdan veya özellikten dolayı duyduğumuz gurur, ona verilen
gerçek sosyal değeri aştığı zaman ortaya çıkıyor. Bu durum hayranlıktan ziyade
güceniklik yaratıyor.
Jessica
Tracy'ye göre işin sırrı, özsaygının düşük olması, fazla arkadaş sahibi olmama,
saldırganlık gibi özelliklerle bağlantılı görülen kibir ile hedeflerimizi
başarıp kendi değerimizden kuşku duymadığımızda hissettiğimiz gerçek gurur
arasında ayrım yapabilmekten geçiyor.
"Çoğu
insanın aklına ilk gelen 'kötü gurur' oluyor… bu kibir, böbürlenme, kendini
gözünde büyütme özelliğidir. Oysa başarıları karşısında hakiki gurur duyanlar
"sosyal ilişkilerde çok başarılıdır, özsaygıları yüksektir, ilişkide
oldukları partnerlerine yakından bağlıdırlar, ideal kişilik özelliklerine
sahiptirler".
Önemli
olan gurur duygusunun narsisizm veya gururdan değil, gerçek başarıdan
kaynaklanıyor olmasıdır. Narsisizm optimal seviye olmayabilir, ama sağlıklı ve
dayanakları olan bir gurura kucak açmak gerekir. Zira evrim bize bu gurur
duygusunu hissettiriyor denebilir.
FİLİZ ERBOĞA
İK
Danışmanı / Profesyonel Koç
Kaynak: BBC Future