HİÇ ÇABA HARCAMADAN HAFIZAYI GÜÇLENDİRME YÖNTEMİ



Kısa ve uzun dönemli hafızayı güçlendirmenin çok basit bir yöntemi var; bu yöntem öğrencilerin de Alzheimer hastalarının da işine yarıyor.
Yeni bir bilgiyi öğrenmeye çalışırken çoğumuz çok çaba göstermenin etkili olacağını sanırız. Oysa asıl ihtiyacımız olan, kısa bir süre hiçbir şey yapmamaktır. Bir şey öğrendikten sonra bir kenarda oturup 10-15 dakika kafa dinleme halinde yeni öğrendiğiniz bilgiyi çok daha iyi hatırladığınızı göreceksiniz.
Öğrenme sırasında düzenli ara vermek ve bu aralarda hafıza oluşumunu sekteye uğratmamak için beyni meşgul edecek herhangi bir şey yapmamak gerekir. E-postalara, akıllı telefona, internete bakmadan, hiçbir şey yapmadan beyni dinlendirmek…
Bu sadece öğrenciler için değil, hafıza kaybı, demans gibi hastalıklar için de önerilen bir yöntem. Yapılan deneyler, daha önce farkına varılmayan bu yöntemle öğrenme ve hatırlama kapasitesinin artırıldığını gösteriyor.
Beynin hiçbir şekilde meşgul edilmeden dinlenmesi yoluyla hafızanın güçlendirilebileceğine dair ilk veriler 1900'de Alman doktor Georg Elias Muller tarafından ortaya konmuştu. Yaptığı deneylerden birinde, katılımcılardan anlamsız bazı heceleri ezberlemeleri istenmiş, kısa bir süre sonra grup ikiye ayrılarak yarısına hemen, diğer yarısına ise altı dakikalık bir aradan sonra öğrenmeleri için yeni bir liste verilmişti.
Bir buçuk saat sonra test yapıldığında, ara alan gruptakilerin listenin yüzde 50'sini, ara almayanların ise ortalama yüzde 28'ini öğrendiği görüldü. Bu bulgu, hafızanın özellikle yeni bir bilgiyi öğrendikten sonra hassas olduğunu ve anında üzerine yeni bir şey öğrenmeye çalışmanın olumsuz etkisi olacağını gösteriyordu.
2000'lere gelinceye dek bu bulgular üzerinde fazla durulmadı. Ta ki Edinburgh Üniversitesi'nden Sergio Della Sala ile Missouri Üniversitesi'nden Nelson Cowan'ın bu alandaki önemli araştırmaları yapılana dek…
Dinlenmenin önemi
Bu araştırmacılar, özellikle inme gibi nörolojik bir hasara uğramış kişilerde beyni dinlendirme yoluyla hafızayı geliştirmenin ne derece mümkün olduğunu inceliyordu. Deneklere öğrenmeleri için 15 kelimeden oluşan bir liste vermiş, 10 dakika sonra da onlara test uygulamışlardı. Bazı deneylerde denekler standart bilişsel testlere yoğunlaşmaya devam etmiş, diğerlerinde ise karanlık bir odada uyumadan kısa süre dinlenmeye çekilmişlerdi.
Dinlenen hastaların, ezberlemeye çalıştıkları kelimeleri hatırlama oranı yüzde 14'ten yüzde 49'a çıkmıştı. Durumlarında hiçbir ilerleme olmayanlar ise ağır hafıza kaybı olan iki hastaydı. Diğer hastalarda gözlenen gelişme ise onları nörolojik hasara uğramamış sağlıklı insanlarla aynı kategoriye yerleştirmişti.
Daha sonraki sonuçlar daha da etkileyiciydi. Katılımcılardan bazı hikayeleri dinlemeleri, bir saat sonra da onlarla ilgili soruları yanıtlamaları istendi. Dinlenme şansı olmayanlar hikayedeki bilgilerin sadece yüzde 7'sini, dinlenenlerin ise yüzde 79'unu hatırladığı görüldü.
Daha sonra yapılan araştırmalarda ise sağlıklı deneklerde bu dinlenme sürelerinin uzamsal hafızayı da geliştirdiği görüldü. Bu gelişmişlik hali, ilk öğrenilen zaman üzerinden bir hafta geçtikten sonra da devam ediyor, gençleri de yaşlıları da aynı şekilde etkiliyordu. İnme hastalarının yanı sıra Alzheimer hastalığının ilk aşamalarında olanlarda da dinlenmenin benzer etkide bulunduğu görüldü.
Deneklerden, telefon veya başka bir dikkat dağıtıcı cihazı yanlarına almaksızın, sessiz ve az ışıklı bir odada oturup dinlenmeleri istenmişti. Bu sırada özel bir konuya yoğunlaşmamaları halinde daha iyi sonuç alındığı görüldü.
Başka bir araştırmada, dinlenme sırasında deneklerden geçmiş veya geleceğe yönelik bir olayı hatırlamaları istenmiş, sonra yapılan testlerde hatırlama oranları aynı verimlilikte olmamıştı.
Hafıza nasıl oluşuyor?
Bilgi hafızaya ilk aktarıldığında, uzun dönemli hatırlama bakımından pekişme sürecinden geçmesi gerekiyor. Eskiden bunun uyku sırasında olduğu sanılıyordu; zira bu esnada, anıların ilk oluştuğu yer olan hipokampus ile korteks arasında iletişim artışı gözleniyor, daha sonra hatırlamayı sağlayacak yeni sinir bağlantıları bu süreçte oluşup güçleniyordu.
Belki de yatmadan önce öğrendiğimiz şeyleri sonra daha iyi hatırlamamızın nedeni de budur. Daha sonra 2010'da New York Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmada, bu durumun sadece uyku ile sınırlı olmadığı, uyanıkken dinlenme anında da benzer sinirsel aktivitenin olduğu görüldü.
Belki de beyin boş kaldığı anları, en son öğrendiği şeyleri pekiştirmede kullanıyor ve bu esnada ekstra uyarıların olmaması bu süreci daha da kolaylaştırıyor. Muhtemelen nörolojik hasarlı beyin dış uyarıcıların daha fazla müdahalesine maruz kaldığı için, bu dinlenmeler özellikle inme ve Alzheimer hastalarında daha etkili sonuç veriyor.
Uzmanlar, hiçbir dikkat dağıtıcı unsur olmaksızın, gün içinde 10-15 dakikalık düzenli dinlenme araları belirlemenin, yeni bilgileri daha iyi hatırlama bakımından herkese yararı olacağını söylüyor.
Daha iyi hatırlamak için:
·   Kendinizi test edin. Öğrendiğiniz bilgiyi hatırlamak için kendinizi zorlamak pasif okumadan çok daha etkilidir.
·   Çalışmanızı aralıklarla yapın. Bugün öğrendiğiniz bir bilgiyi birkaç hafta sonra, unutmaya yüz tutacakken yeniden gözden geçirin.
·   Öğrenirken kendi kendinize anlatın. Böylece öğrendiğiniz şeyin hafızada pekişmesini sağlarsınız.
·   Çeşit katın. Farklı konuları bir arada öğrenmek bazen tek bir konuyu ayrıntılı ve uzun süre çalışmaktan daha etkili olabilir.
ALINTI: David Robson (BBC Future)



İHBAR SÜRESİNİ BEKLEMEYEN İŞÇİ’DEN KESİNTİ YAPILABİLİR Mİ?

4857 Sayılı İş Kanunu Madde 17- Belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerekir.
İhbar Tazminatı, işçinin iş kanunundan doğan hakkıdır. İşveren ve işçi akdin feshinde bildirim sürelerine uymak zorundadır.

İş Sözleşmesi,
İşi altı aydan az sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak iki hafta sonra,

İşi altı aydan bir buçuk yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak dört hafta sonra,

İşi bir buçuk yıldan üç yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak altı hafta sonra,

İşi üç yıldan fazla sürmüş işçi için, bildirim yapılmasından başlayarak sekiz hafta sonra feshedilmiş sayılır.

Yukarıda belirtilen iş sözleşmelerinde yer alan bildirim süresine uymadan fesih eden taraf, söz konusu sürenin ücretini ihbar tazminatı olarak karşı tarafa ödemekle yükümlüdür.
İhbar Tazminatı, Gelir Vergisi ve Damga Vergisine tabidir. İhbar tazminatı hesabında haftalar toplanıp ay hesabı yapılmaz. Bir hafta 7 gün kabul edilir. İhbar tazminatında tavan uygulaması yoktur.

İhbar tazminatı, işveren tarafından peşin ödenmesi gereken bir durumdur. İşçi ihbar süresini çalışarak kullanmak durumundadır. Aksi taktirde işveren yasal olarak ihbar tazminatını talep edebilir. Ancak bu durum ihbar süresine uymayan işçi için ihbar tazminatı, ücret alacağından değil dava yoluyla talep edilebilir. İşçi ihbar süresini beklemeden ayrılmak istediğini tazminat tutarının ücret alacaklarından kesilmesini yazılı bir dilekçe ile talep eder ise karşılıklı anlaşma ile bu durum gerçekleşebilir.

İhbar Tazminatı Hesaplama Örnek:

3000 TL Brüt Ücret
6 Hafta ihbar süresi

3.000/30=100 TL Günlük Ücret
100*7=700 TL Haftalık Ücret
700*6=4.200 TL Brüt İhbar Tazminatı
4.200*0,15=630 TL Gelir Vergisi
3.000*0,0759=228 TL Damga Vergisi
4.200- (630+228) = 3.342 TL Net ihbar Tazminatı


FİLİZ ERBOĞA
İK Danışmanı / Profesyonel Koç




YORGUNLUĞUMUZ ÇOK ÇALIŞMAKTAN MI?

Her bilgiye çok rahat ulaşabildiğimiz, neredeyse özel ve iş hayatımızda her işlemi bilgisayar ve telefon başında halledebildiğimiz günümüzde yorgunluğumuz daha da arttı. Zaman hiç kimse için yeterli değil. Kime sorsanız çok yoğun. Çünkü hep fazlasını yapmak durumundayız.

Sadece işimizi yapmak yeterli değil, rekabet var. Daha iyisini nasıl yapabilirim? Nasıl fark yaratabilirim? Hızla koşan bu dünyaya nasıl yetişebilirim? Bu soru listeleri çok uzayabilir. Özel ve iş hayatı olarak ayırmadan bizlerin detaylar içinde boğulduğunu düşünüyorum. Mümkün oldukça her konuda sadeleşmek biraz olsun nefes almamızı sağlayacaktır.

Fazla çalışmaktan bütün enerjinizin tükendiğini, mutsuz olduğunuzu mu hissediyorsunuz? Bu duygular işyerlerinde o kadar yaygın hale geldi ki insanlar artık normal hislerinin ne olduğunu hatırlamaz oldu.

İşler artık daha hızlı yürüyor olsa da kontrolü yeniden ele geçirmenizi ve kendinizi daha az kuşatılmış altında hissetmenizi sağlayacak yöntemler var. Bunları profesyonel, meslek sahibi insanların üye olduğu LinkedIn sosyal iletişim ağındaki etki sahibi kişilere sorduk.

Koçluk ve liderlik konusunda Uzman Scott Eblin bu konuda şu tavsiyelerde bulunuyor:
Anın baskısını fark edip üstesinden gelmek. Sadece o anı yaşayan insanlar geleceğe bakıp plan yaparak hedeflerinin peşinden koşamaz.

Gerçekten de gerekli mi?’ sorusunu sormak. Düzenli yaptığınız işlerle ilgili alışkanlıklarınızı gözden geçirin. O toplantıyı yapmak, o raporu yazmak, o e-postaya cevap vermek vs. gerçekten gerekiyor mu? Bazen bunlar alışkanlığa dönüştüğü için yapılır. ‘Yapsam iyi olur’ türünden işleri mümkün olduğunca elemek gerekir. Bunlardan kurtulunca edinilen zaman daha verimli bir şekilde daha önemli işlerde kullanılabilir.

En önemli işlere öncelik vermek. O ayki, o haftaki, o günkü en önemli işleri belirleyerek onları önce yapmaya çalışın. Hem işiniz hem hayatınız açısından daha önemli işler dururken daha az önemliler üzerinde zaman kaybetmemek gerekir.

Kendinize bilinçsiz düşünme zamanı tanıyın. Karmaşık sorunlarla ilgili en iyi kararları vermek buna bağlıdır. Araştırmalar, önemli kararlar alırken verileri ve olguları inceleyip ardından kısa süreliğine yürüyüşe çıkmak, egzersiz yapmak, kontrolün beyinden çıkıp bedene geçmesini sağlayacak bir işle uğraşmak gibi başka bir konuda yoğunlaştıktan sonra asıl konuya dönmenin yaratıcılıkta etkili olduğunu gösteriyor.

Sınır koyun. Kimse 7/24 çalışmamalı. İşinizi bitirmek, ailenizle zaman geçirmek, telefonlara cevap vermemek gereken kesin zamanlar belirleyin ve bunların çevrenizde de bilinmesini sağlayın. Siz kendi zamanınıza değer vermezseniz başkaları hiç vermeyecektir.

Bazıları da mutluluğun reçetesini şu şekilde veriyor:
Bedeninize iyi bakın. Ona iyi kulak verin. Yiyip içtiklerinize dikkat edin. Fiziksel, ruhsal ve duygusal ihtiyaçlarınıza cevap verecek türden gıdalar tüketmeye çalışın.

Anlamlı ilişkiler kurun. Hayatınızda olması gereken, size destek olabilecek üç türden insan vardır. Biri sizden yaşça daha büyük ve daha olgun, ikincisi kolay bağlantı kuracağınız bir yaşıtınız, üçüncüsü ise size yeni perspektifler sunacak sizden daha küçük, danışman rolünde bir kişi.

Minnettarlık duygunuz olsun. Minnettar olmak hem kendi yaşamınız hem de çevrenizdekiler açısından pozitif bir etkide bulunacak, zorlukları aşmanızı kolaylaştıracak ve stresinizi azaltacaktır.


FİLİZ ERBOĞA
İK Danışmanı / Profesyonel Koç

KAYNAK: BBC Capital Dergisi


WATERSTATION SU ARITMA TEKNOLOJİLERİ - 0(850) 532 0 282


GÜNCEL SGK TEŞVİKLERİ - 6

YURTDIŞINA GÖTÜRÜLEN / GÖNDERİLEN SİGORTALILAR İÇİN UYGULANACAK İŞVEREN HİSSESİ SİGORTA PİRİMİ TEŞVİKİ


5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 81’nci maddesinin birinci fıkrasının (i) bendi: Özel sektör işverenlerinin yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere 4. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı olarak yurt içinden götürülen sigortalılar için, bu maddenin (f) bendine göre prime esas kazanç üzerinden ödenecek primin işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutar Hazinece karşılanır.
01/06/2013 tarihinde yürürlüğe giren bu teşvik için süre öngörülmemiş olup süresiz uygulanmaktadır.

GENEL ŞARTLAR

5510 Sayılı Kanun’un 4. maddesinin a bendi kapsamında sigortalı olarak yurt içinden götürülen özel sektör işverenleri,
5510 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkelere götürülen Türk işçileri, Sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkeler ile sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmış ülkelere geçici görevle gönderilen sigortalıların Türkiye’deki sigortalılık statüsüne göre ödenecek sigorta primlerinde sigorta kolları bakımından genel sağlık sigortası primlerinin bulunması halinde, bahse konu işçilerden, Almanya ile yapılan “İstisna Akdi” sözleşmesi çerçevesinde Almanya’ya çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri;

Genel sağlık sigortası primlerinde beş (5) puanlık prim indiriminden yararlanacaktır.
Sigorta primi, işsizlik sigortası primi, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarının bulunmaması,
Aylık prim ve hizmet belgelerini yasal süresi içinde göndermeleri,
Kanun türü 06486 seçilerek gönderilmiş aylık prim hizmet belgelerine ilişkin sigorta primlerinin yasal ödeme süresi içerisinde ödenmesi,
Sigorta primlerinin, sigortalı hissesi ile Hazinece karşılanmayacak olan işveren hissesinin tamamının yasal süresi içinde ödenmiş olması,
Sigortalılarda Aranan Şartlar:
Sosyal güvenlik destek primine tabi çalışmıyor olması,
Özel sektör işverenleri tarafından yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere yurt içinden götürülmesi,
Tüm sigorta kollarına tabi 4/1-a sigortalısı olması, (Türk İşverenler tarafından sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkelerdeki Türk işçileri hariç)

DİĞER ŞARTLAR

Yurtdışına götürülen sigortalılardan dolayı, yurtdışında çalıştığı süreler için malullük, yaşlılık ve ölüm sigorta primlerinde beş (5) puanlık prim indiriminden yararlanılamayacak, ancak bu sigortalıların çalışmak üzere yurtdışına götürüldüğü/geçici olarak gönderildiği sürelerden dolayı genel sağlık sigortası primlerinde beş (5) puanlık prim indiriminden yararlanılacaktır.

Libya’ya çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçilerinden dolayı genel sağlık sigorta primlerinde 5 puanlık sigorta primi teşvikinden yararlanılamayacaktır.
Kısaca bu teşvik kapsamına girmeyen sigortalıları tanımlarken GSS Primine tabi olmayanlar şeklinde açıklayabiliriz.

Sosyal güvenlik sözleşme hükümlerinde, yurtdışına çalışmak üzere götürülen işçilerin o ülkede çalışabilecekleri süreye ilişkin hükümler de yer aldığından, genel sağlık sigorta primlerinde beş (5) puanlık prim indiriminden, sosyal güvenlik sözleşmesinde belirtilen süreler dahilinde yararlanılacaktır.

İşverenin muaccel borçlarının bulunup bulunmadığı hususu Türkiye genelindeki tüm işyerleri bazında değil, sigorta prim indiriminden yararlanılacak işyeri bazında yapılmaktadır.

Uluslararası anlaşma hükümlerine istinaden yapılan alım ve yapım işlerine ilişkin işyerlerinde çalıştırılan sigortalılardan dolayı genel sağlık sigorta primlerinde beş (5) puanlık prim indiriminden yararlanmak mümkündür.

Bu teşvik kapsamından yararlanmak isteyen işverenler 21 No’ lu APHB  belge türünü kullanırken, istisna akdine istinaden Almanya’ya götürülen Türk işçileri 20 No’ lu APHB belge türünü kullanarak  bildirgelerini göndermeleri gerekmektedir.


FİLİZ ERBOĞA
İK Danışmanı  / Profesyonel Koç

KAYNAK: 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 81. Mad. 2013-30 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Genelgesi




GÜNCEL SGK TEŞVİKLERİ - 5

ENGELLİ İSTİHDAM TEŞVİKİ


TEŞVİKTEN YARARLANMANIN ŞARTLARI

·      İşverenlerin çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumuna verilmesi,
·      Sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutarı ile Hazinece karşılanmayan işveren hissesine ait tutarın ödenmiş olması,
·      5510 Sayılı kanun gereği işyerinde yapılacak denetim ve kontrollerde sigortasız işçi çalıştırıldığı veya bildirilen sigortalının fiilen çalışmadığına ilişkin tespit bulunmaması gerekmektedir.
İşverenler çalıştırdıkları engelli sigortalılar için 14857 sayılı Kanun türünü seçmek suretiyle düzenleyecekleri aylık prim ve hizmet belgeleri ile bildireceklerdir.

Özel sektör işverenlerinin kontenjan dahilinde veya kontenjan fazlası olarak ya da yükümlü olmadıkları halde engelli çalıştırmaları durumunda işverenlerin bu şekilde çalıştırdıkları her bir engelli için asgari ücret düzeyindeki sosyal güvenlik primi işveren paylarının tamamı (416,05 TL) Hazinece karşılanması şeklinde değiştirilmiştir.




FİLİZ ERBOĞA
İK Danışmanı / Profesyonel Koç

KAYNAK: 4857 sayılı İş kanunu 19.08.2008 tarihli 2008/77 sayılı SGK genelgesi




GÜNCEL SGK TEŞVİKLERİ - 4

İŞSİZLİK ÖDENEĞİ ALANLARA YÖNELİK TEŞVİK

SİGORTALI ARANAN ŞARTLAR

*1/10/2009 veya sonraki bir tarihte işe alınması,
*İşe giriş tarihi itibariyle işsizlik ödeneği almaya hak kazanması,
*Fiilen çalışması,

İŞYERİ ARANAN ŞARTLAR

*5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi kapsamında olmaması ile 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve bu Kanundan istisna olan alımlar ile uluslararası anlaşma hükümlerine istinaden yapılan hizmet alımları ve yapım işlerini yürüten iş yeri olmaması,
*Sigortalının işe alındığı tarihten önceki aydan başlanarak son altı aylık dönemde aylık prim ve hizmet belgelerinde bildirilen ortalama sigortalı sayısına ilave olarak işe alınmış olması,
*İşsizlik ödeneği almakta olan sigortalının işsizlik ödeneği almaya hak kazanmadan önce son çalıştığı iş yeri haricinde bir iş yerinde işe başlamış olması,
*Aylık prim ve hizmet belgelerini yasal süresi içerisinde verilmesi,
*Sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet eden kısmı ile Hazinece karşılanmayan işveren hissesine isabet eden kısmın tamamını yasal süresi içinde ödemesi,
İşsizlik ödeneği alanların; işe alındığı tarihten önceki son altı aylık dönemde, prim ve hizmet belgelerinde bildirilen ortalama sigortalı sayısına ilave olarak işe alınması durumunda kişinin kalan işsizlik ödeneği süresince asgari ücret üzerinden hesaplanan sosyal güvenlik priminin %1’lik kısmı hariç olmak üzere tamamı (679,88 TL) İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanmaktadır.

İşverene destek sağlanan süre kişinin başlangıçta işsizlik ödeneği için belirlenen toplam hak sahipliği süresinden düşülür. En az 6, en fazla 10 ay olmak üzere, işsizlik ödeneği hak edilen süre kadar yararlanılır.

İşverenlerce; aylık prim ve hizmet belgesinin yasal süresi içerisinde SGK’ ya verilmesi ve primlerin yasal süresi içerisinde ödenmesi gerekmektedir.
İşçinin, işten ayrıldığı iş yerinde tekrar işe başlaması halinde bu teşvik hükümlerinden yararlanılamaz.


FİLİZ ERBOĞA
İK Danışmanı / Profesyonel Koç



KAYNAK: 
4447 sayılı Kanunun 50. maddesi 2009/149 sayılı genelge


GÜNCEL SGK TEŞVİKLERİ - 3

İŞBAŞI EĞİTİM PROGRAMI TEŞVİKİ

Özel sektör işverenlerinin;
- 31.12.2018 tarihine kadar başlayacak olan İşbaşı Eğitim Programlarını tamamlayan 18-29 yaş arası kişileri,
- Programı tamamladıkları meslekte, - Programı tamamladıkları tarihten itibaren 3 ay içerisinde,
- Kişinin istihdam edildiği tarih itibarıyla önceki takvim yılının ortalama sigortalı çalışan sayısına ilave olarak istihdam etmeleri durumunda,
- İşverenin imalat sanayi sektöründe faaliyet göstermesi halinde 42 ay, diğer sektörlerde ise 30 ay, süre ile kişilerin asgari ücret düzeyindeki sosyal güvenlik primlerinin işveren payları (416,05 TL) İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanmaktadır.
İşverenlerce; aylık prim ve hizmet belgesinin yasal süresi içerisinde SGK’ ya verilmesi ve primlerin yasal süresi içerisinde ödenmesi gerekmektedir.


FİLİZ ERBOĞA
İK Danışmanı / Profesyonel Koç

KAYNAK: 
4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu



GÜNCEL SGK TEŞVİKLERİ - 2

KADIN, GENÇ VE MESLEKİ YETERLİLİK BELGESİ OLANLARIN TEŞVİKİ

31.12.2020 yılına kadar işsiz olan kişileri istihdam eden özel sektör işverenlerin prime esas kazanç üst sınırına kadarki sosyal güvenlik primi işveren payları (416,05 ila 3.120,37 TL) İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanmaktadır.

Faydalanma şartları

- Kişinin son 6 aydır işsiz olması
- Kişinin istihdam edildiği tarihten önceki son 6 ayın ortalama sigortalı çalışan sayısına ilave olarak istihdam edilmesi
- Özel sektör işvereni olması

Faydalanma süresi

- 18 yaş ve üzeri kadınları istihdam eden işverenlere 24 ila 54 ay,
- 18-29 yaş arası erkekleri istihdam eden işverenleri istihdam eden işverenlere 12 ila 54 ay,
- 29 yaş ve üzeri erkekleri istihdam eden işverenlere 6 ila 30 ay,
- Çalışmakta iken; 01.03.2011 tarihten sonra mesleki yeterlik belgesi alanlar, mesleki ve teknik eğitimi tamamlayanlar veya işgücü yetiştirme kurslarını bitirenleri istihdam eden işverenlere 12 ay, süreyle destek sağlanmaktadır. İŞKUR’a kayıtlı olmayı teşvik etmek amacıyla kişinin İŞKUR’a kayıtlı olması durumunda destek süresine 6 ay eklenilmesi yönünde hüküm getirilmiştir.

İşverenlerce; aylık prim ve hizmet belgesinin yasal süresi içerisinde SGK’ ya verilmesi ve primlerin yasal süresi içerisinde ödenmesi gerekmektedir.

MYK MESLEKİ YETERLİLİK BELGESİ

Mesleki Yeterlilik Belgesi teşviklerinden yararlanmak için Mesleki Yeterlilik Nedir ondan bahsedelim:

MYK tarafından yetkilendirilmiş belgelendirme kuruluşlarınca, yetki kapsamlarında yer alan ulusal yeterlilik(ler) de tanımlanmış esaslara göre yürütülen ölçme değerlendirme faaliyetleri sonucunda başarılı olan bireyler için düzenlenen ve bireyin söz konusu ulusal yeterlilikte belirtilen öğrenme kazanımlarına (bilgi, beceri ve yetkinlik) sahip olduğunu gösteren belgelerdir.

Kalite güvencesi sağlanmış ve uluslararası personel belgelendirme standardına göre akredite edilmiş bir sistem aracılığıyla tarafsız, tutarlı, âdil ve güvenilir şekilde yapılan ölçme değerlendirmeler sonucunda başarılı olan bireylere MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi düzenlenir.

5544 sayılı Kanun gereğince; tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfa giren ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yayımlanan tebliğlerde belirtilen mesleklerde MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi olmayan kişiler çalıştırılmamaktadır. 

Burada önemli olan konu İşyerinin tehlike sınıfı değil Mesleğin tehlike durumu dikkate alınmaktadır. Ayrıca zorunlu meslekler dışında Mesleki Yeterlilik belgesi olan personel için de şartlar uygun olduğu sürece teşviklerden yararlanabiliriz.

Belge zorunluluğu olan mesleklerde sınavlara girip belge almaya hak kazanan kişilerin, Bakanlar Kurulu kararıyla belirlenmiş limitler dâhilinde sınav ücretlerinin tamamı ile belge masraf karşılıklarının tamamı 2019 yılının sonuna kadar İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanmaktadır.

Kişinin teşvikten yararlanma talebinin yetkilendirilmiş belgelendirme kuruluşu tarafından MYK’ye bildirildiği tarihi takip eden ayın 21’i ile 30’u arasında sınav ücretleri iade edilmektedir.

10 kişi ve üzeri sayıda aday için üçüncü kişiler veya kuruluşlar (işverenler) tek nokta başvurusu yaparak adayların sınav ücretlerini karşılayabilmektedir. MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi almaya hak kazanıp teşvikten yararlanma hakkı elde etmiş kişilerin sınav ücretleri, ödemeyi yapmış olan üçüncü kişiye veya kuruluşa geri ödenir.


FİLİZ ERBOĞA
İK Danışmanı / Profesyonel Koç

Kaynak: 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu 6111 sayılı kanun



GÜNCEL SGK TEŞVİKLERİ - 1

İLAVE İSTİHDAM TEŞVİKİ

4447 sayılı Kanunun geçici 19. ve 21. maddeleri kapsamında uygulanmaktadır.

 SİGORTALI YÖNÜNDEN ARANAN ŞARTLAR

Sigortalıların;
– İşe alındıkları aydan önceki üç ayda 10 günden fazla 5510/4-a,b,c kapsamında sigortalılıklarının bulunmaması,
– İŞKUR’a kayıtlı işsiz olması,
– 1/1/2018 ila 31/12/2020 tarihleri arasında özel sektör işverenlerince istihdam edilmeleri, gerekmektedir.

 İŞYERİ YÖNÜNDEN ARANAN ŞARTLAR

 İşyerlerinin;
– Özel sektör işverenine ait olması,
– Sigortalının işe giriş tarihinden önceki takvim yılına ilişkin işe alındıkları işyerinden bildirilen aylık prim ve hizmet belgelerindeki veya muhtasar prim hizmet beyannamelerindeki ortalamaya ilave olarak çalıştırılması,
– Aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içinde SGK' ya verilmesi,
– Tahakkuk eden sigorta primlerinin yasal süresi içinde ödenmesi,
– Yasal ödeme süresi geçmiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi, idari para cezası ile bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarının bulunmaması,
– Çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirdiği sigortalıları fiilen çalıştırmadığı yönünde herhangi bir tespitin bulunmaması, gerekmektedir.

DESTEK TUTARI

Destek tutarı, işyerinin faaliyette bulunduğu sektöre göre farklı hesaplanacaktır.

- İmalat veya bilişim sektöründe faaliyet gösteren işyerlerinde ilgili döneme ait günlük brüt asgari ücretin sigortalının prim ödeme gün sayısıyla çarpımı sonucu bulunacak tutarı geçmemek üzere, ilave istihdam edilecek her bir sigortalının 5.412 TL’ye kadarki prime esas kazanç tutarı için ödeyecekleri tüm primler (761,06 ila 2.029,50 TL) ile 121,95 TL’lik damga ve gelir vergisi karşılanacaktır. (Toplamda 883,01 ila 2.151,45 TL)
- Diğer sektörlerde faaliyet gösteren işyerlerinde ilave istihdam edilecek her bir sigortalı prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanacak tüm primler (761,06 TL) ile 121,95 TL’lik damga ve gelir vergisi karşılanacaktır. (Toplamda 883,01 TL)

DESTEK SÜRESİ

- 2020/Aralık ayı aşılmamak kaydıyla, destek süresi 1/1/2018 ile 31/12/2020 tarihleri arasında istihdam edilen her bir sigortalı için 12 aydır. Ancak istihdam edilen sigortalının, 18 yaşından büyük 25 yaşından küçük erkek, 18 yaşından büyük kadın veya Kuruma kayıtlı engelli olması durumunda destek 18 ay süreyle uygulanacaktır.


FİLİZ ERBOĞA
İK Danışmanı / Profesyonel Koç

Kaynak: 4447 Sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu



BEDELLİ ASKERLİK'TE KIDEM TAZMİNATI HAKKI

Bedelli Askerliğin 7146 sayılı Kanun ile 03.08.2018 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesiyle birlikte 21 günlük temel askerlik eğitimi süreci kesinleşti. 15 bin Türk Lirası ödeyerek 21 günlük askerlik eğitimini tamamlayanlar askerlik hizmetini yerine getirmiş sayılacaklar.

MUVAZZAF ASKERLİK NEDENİYLE FESİH

İş mevzuatında 4857 sayılı kanuna tabi çalışanlar askerlik nedeniyle işten ayrıldıklarında kıdem tazminatını da hak ederler. 1475 sayılı eski İş Kanunu’muzun yürürlükte kalan ve kıdem tazminatını hakkını düzenleyen 14. maddesinde düzenlenmiştir.

Madde 14 – (Değişik birinci fıkra: 29/7/1983 -2869/3 Md.) Bu Kanuna tabi işçilerin hizmet akitlerinin: Muvazzaf askerlik hizmeti dolayısıyla, son bulması hallerinde işçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet akdinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir. Bir yıldan artan süreler için de aynı oran üzerinden ödeme yapılır.
Muvazzaf askerlik hizmetini yerine getirmek için işten ayrılacak personelin en az 1 yıl çalışmış olmak şartı ile kıdem tazminatı hakkı söz konusudur.

BEDELLİ ASKERLİK NEDENİYLE FESİH

Muvazzaf askerlik ve bedelli askerlik birbirinden farklı değerlendirmelidir.

Bedelli askerlik düzenlemesi ile 1111 sayılı Kanuna eklenen Geçici Madde 55’in 4. fıkrasında açıkça belirtilmiştir ki, bedelli askerler bu hizmetin yerine getirildiği süre boyunca çalıştıkları işyerlerinde ücretsiz izinli sayılacaklardır.

Geçici Madde 55: Bu madde hükümlerinden yararlananlar temel askerlik eğitimi süresince çalıştıkları işyeri, kurum ve kuruluşlar tarafından aylıksız ve ücretsiz izinli sayılırlar.
Bedelli askerlerin kıdem tazminatı hak etmesi gibi bir durum söz konusu değildir. Bedelli askerlik nedeniyle işten ayrılan işçi istifa etmiş sayılacaktır. Muvazzaf askerlik hizmetinde olduğu gibi bir iş akdi feshi ve akabinde kıdem tazminatı hakkı doğmayacaktır.

Bedelli askerler, 21 günlük eğitimleri boyunca iş sözleşmeleri askıya alınacak, geri döndüklerinde işlerine kaldıkları yerden devam edeceklerdir. İşverenin iş sözleşmesini işçinin bedelli askerlik hizmeti nedeniyle feshetmesi de mümkün değildir.

Ücretsiz İzinli olunan sürelerde iş sözleşmesi askıda kalmaktadır. Kıdem süresi yıllık izin gibi haklar bu sürede işlemeyecektir. Bedelli askerlik süresinde izin hakkı mevcut olan çalışan için yıllık izinli sayılması 5510 sayılı kanun’la ters düşmektedir. (Yıllık ücretli izin işçiye dinlenmesi amacıyla verilmektedir.)


FİLİZ ERBOĞA
İK Danışmanı / Profesyonel Koç




KADIN SİGORTALININ HAKLARI

EMZİRME ÖDENEĞİ

Emzirme ödeneği, doğum yapması halinde sigortalı kadına veya sigortalı olmayan karısının doğum yapması halinde sigortalı erkeğe verilir. Ayrıca hizmet akdine tabi ya da kendi adına ve hesabına yaptıkları çalışmalarından dolayı gelir veya aylık alan kadına ya da gelir veya aylık alan erkeğin sigortalı olmayan eşine emzirme ödeneği ödenir.
Emzirme ödeneği hizmet akdine tabi çalışan (4/a’lı) sigortalılar ile kendi adına ve hesabına (4/b’li) çalışan sigortalının yararlanabildiği bir ödeme türü olup, kamu görevlisi olan sigortalılara 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu gereğince kendi kurumlarınca ödeme yapılmakta olup bu kişilere emzirme ödeneği ödenmez.

EMZİRME ÖDENEĞİNİN ŞARTLARI

Sigortalı kadına veya sigortalı olmayan eşinin doğum yapması halinde sigortalı erkeğe emzirme ödeneği verilebilmesi için;
-Hizmet akdine tabi (4/a lı) çalışan sigortalılar için, doğumdan önceki bir yıl içinde en az 120 gün kısa vadeli sigorta kolları primi bildirilmiş olması,
-Kendi adına ve hesabına (4/b li) çalışan sigortalılar için, doğumdan önceki bir yıl içinde en az 120 gün kısa vadeli sigorta kolları primi yatırılmış ve genel sağlık sigortası primi dahil prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması,
-Doğumun canlı gerçekleşmiş olması, şarttır.
Emzirme ödeneğine hak kazanan sigortalılardan sigortalılığı sona erenlerin, bu tarihten başlamak üzere 300 gün içinde çocukları doğarsa, sigortalı kadın veya eşi analık sigortasından yararlanacak erkek, doğum tarihinden önceki 15 ay içinde en az 120 gün prim ödenmiş olması şartıyla emzirme ödeneğinden yararlandırılır.  2018 yılı için emzirme ödeneği 149,00 TL olarak belirlenmiştir.
Emzirme ödeneğinin talep edilmesinde hak düşürücü süre, hakkın doğduğu tarihten itibaren beş yıldır.

EVLENME ÖDENEĞİ

Evlenme ödeneği (çeyiz parası), ilk defa 01.10.2008 tarihinden sonra çalışmaya başlayan sigortalıların hak sahipleri için;
Ölüm geliri veya aylığı almakta iken evlenen ve bu nedenle aylığı kesilen kız çocuklarına bir defaya özgü olmak üzere, evlenme tarihindeki gelir veya aylığının iki yıllık tutarı olarak ödenen ölüm yardımıdır.

Evlenme ödeneğinin ödenmesi için hak sahibi kız çocuğunun bir dilekçe ile Kuruma başvurması gerekir. Evlenme tarihi nüfus kütüğüne işlenmemişse, dilekçeyle beraber evlenme cüzdanının bir örneğinin de Kuruma verilmesi zorunludur.
Evlenme ödeneği verilen kız çocuklarının gelir veya aylıkları, evlenme tarihini izleyen ödeme dönemi başından itibaren durdurulur. Gelir veya aylıklar, durdurulduğu tarihten iki yıl sonra da kesilir, varsa diğer hak sahiplerinin gelir veya aylıkları, gelir veya aylığın kesildiği tarihten itibaren yükseltilir.

Evlenme ödeneği alan kız çocukları boşandıkları takdirde, bu kişilere hak sahipliğinden doğan gelir ve aylığı tekrar bağlanır. Ancak bu kişiler evlenme ödeneğini aldıkları tarihten itibaren iki yıl içinde boşanırlarsa, bu iki yıllık sürede gelir ya da aylık bağlanmaz, iki yıllık süre dolduktan sonra aylığa tekrar hak kazanırlar.
01.10.2008 tarihinden önce 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununa tabi olarak çalışan kamu görevlisi sigortalıların hak sahipleri için ise;
Evlenmeleri sebebiyle dul ve yetim aylığı kesilen eş (karı veya koca) ve kız çocuklarla anaya bir defaya mahsus olmak üzere almakta oldukları dul veya yetim aylıklarının on iki aylık tutarı evlenme ikramiyesi olarak ödenir.

Bunlardan evlenme tarihinden itibaren on iki aydan önce boşananlarla evliliğin butlanına veya feshine karar verilenlere yeniden aylık bağlanması halinde, ödenmiş bulunan evlilik ikramiyesinin on iki aydan eksik süreye ait kısmı tahsil edilinceye kadar aylıkları ödenmez.
Hizmet akdiyle (4/a’lı) çalışan sigortalıların ve kendi adına ve hesabına bağımsız (4/b’li) çalışan sigortalıların hak sahipleri, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü Sigortalı Emeklilik İşlemleri Daire Başkanlığına veya bulunulan yerdeki il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine, Kurumca belirlenen Tahsis Talep ve Beyan Taahhüt Belgesi  ile,5510 Sayılı Kanuna tabi kamu görevlisi olan (4/c’li) sigortalıların hak sahipleri ile 5434 Sayılı Emekli Sandığı Kanununa tabi sigortalıların hak sahipleri ise, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığına, herhangi bir görevde çalışmadığına dair beyan örneği  ile, başvurmaları gerekmektedir.

AĞIR ENGELLİ ÇOCUĞU BULUNAN KADIN SİGORTALILAR

5510 sayılı Kanunla getirilen yeni bir düzenleme olup, yaşlılık aylığı bağlanması talebinde bulunan kadın sigortalılardan başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malul çocuğu bulunanların, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra geçen prim ödeme gün sayılarının dörtte biri, prim ödeme gün sayıları toplamına eklenmektedir.
Ayrıca, yaşlılık aylığı bağlanması talebinde bulunan kadın sigortalılardan başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malul çocuğu bulunanların, Kanunun yürürlüğe girdiği 1.10.2008 tarihinden sonra geçen prim ödeme gün sayılarının dörtte biri, emeklilik yaş hadlerinden indirilmektedir.

Prim ödeme gün sayılarına ilave ve emeklilik yaş hadlerinden indirim yapılabilmesi kadın sigortalının bu durumunu belgelendirmesi koşuluna bağlı bulunmaktadır. Başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malul çocuğun varlığı sağlık kurulu raporu ile belgelenecek, kadın sigortalılara bu hak Kanunun yürürlük tarihinden sonraki süreler için verilecektir. Malul çocuğun ölümü veya bakıma muhtaçlığının kalkması halinde, prim ödeme gün sayılarına ilave ve emeklilik yaş hadlerinden indirim Kanunun yürürlük tarihinden ölüm tarihine veya bakıma muhtaçlığın kalktığına karar verilen sağlık kurulu rapor tarihine kadar geçen hizmetler için söz konusu olmaktadır.

ANALIK HALİNDE GEÇİCİ İŞ GÖREMEZLİK ÖDENEĞİ ÖDENMESİ

4/a ve 4/b sigortalılık statüsüne tabii sigortalı kadının veya sigortalı erkeğin sigortalı olmayan eşinin, kendi çalışmalarından dolayı gelir veya aylık alan kadının ya da gelir veya aylık alan erkeğin sigortalı olmayan eşinin gebeliğinin başladığı tarihten itibaren;
> Doğumdan sonraki ilk sekiz haftalık,
> Çoğul gebelik halinde ise ilk on haftalık süreye kadar olan gebelik ve analık haliyle ilgili rahatsızlık ve engellilik halleri analık hali kabul edilir.

ANALIK SİGORTASININ KAPSAMINDA

> 4/a sigortalılık statüsüne tabii sigortalılar,
> 4/b sigortalılık statüsüne tabii sigortalılar,
> Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevlerinde çalışan hükümlü ve tutuklular,
> Sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri,
> Ev hizmetlerinde çalışanlardan ay içinde çalışma saati süresine göre hesaplanan çalışma gün sayısı 10 gün ve daha fazla olanlar analık sigortasının kapsamında bulunmaktadır.

ANALIK SİGORTASINDAN SAĞLANAN HAKLAR

Analık sigortasından sigortalıya, analık hallerine bağlı olarak ortaya çıkan iş göremezlik süresince,
> Geçici iş göremezlik ödeneği
> Emzirme ödeneği ödenir.

DOĞUM BORÇLANMASI

Doğum borçlanması talebinde bulunan kadın sigortalının işvereninden belge istenilmeksizin Kurum hizmet kayıtlarından tespiti yapılarak işlem sonuçlandırılacaktır.
Doğumdan önce,
-Hizmet akdine tabi çalışması bulunan kadın sigortalılar (2925 sayılı Kanun, mülga 506 sayılı Kanun, 5510 sayılı Kanun- 4/1-a ),
-Kendi nam ve hesabına bağımsız çalışma kapsamında sigortalı sayılan kadın sigortalılar (Mülga 1479 sayılı Kanun, Mülga 2926 sayılı Kanun, 5510 sayılı Kanun- 4/b),
-Kamu görevlisi kapsamında sigortalı sayılan kadın sigortalılar (Mülga 5434 sayılı Kanun, 5510 sayılı Kanun- 4/c) ile bunların hak sahipleri talepte bulunabilirler.

DOĞUM BORÇLANMASININ KOŞULLARI

Sigortalı kadının doğum nedeniyle çalışamadığı iki yıllık süreyi borçlanabilmesi için;
-Hizmet akdi kapsamında çalışanlar için (2925 sayılı Kanun, mülga 506 sayılı Kanun, 5510 sayılı Kanun- 4/a) sigortalılıklarının tescil edilmiş ve adına prim bildirilmiş/tahakkuk etmiş olması,
-Kendi nam ve hesabına bağımsız çalışma kapsamında olan sigortalılar için (Mülga 1479 sayılı Kanun, Mülga 2926 sayılı Kanun, 5510 sayılı Kanun- 4/b) prim ödenip ödenmediğine bakılmaksızın sigortalılıklarının tescil edilmiş/tahakkuk etmiş olması,
-Kamu görevlisi kapsamında sigortalı sayılanlar için sigortalılar (Mülga 5434 sayılı Kanun, 5510 sayılı Kanun- 4/c) sigortalılıklarının tescil edilmiş olması,
-Kadın sigortalının doğumdan önce çalışmaya başlayarak sigortalılık şartını yerine getirmesi,
-Doğumdan sonra adına prim ödenmemesi,
-Borçlanacağı sürede çocuğunun yaşaması, gerekmektedir.

BORÇLANMA SÜRELERİ

- Sigortalı kadının doğumdan sonraki sekiz haftalık, çoğul gebelik halinde ise on haftalık süreleri, doğuma üç hafta kalıncaya kadar çalışması halinde, doğum sonrası istirahat süresine eklenen süre dahil toplam istirahat süresi ile birlikte toplam iki yıllık süre borçlanılabilir.

-Kadın sigortalılar doğum nedeniyle çalışamadıkları en fazla üç defa olmak üzere ikişer yıllık sürelerini (toplamda en fazla 6 yıl) borçlanabilir.
-Doğum borçlanması talebinde bulunan kadın sigortalıların doğum yaptığı tarihten sonra adına primi ödenmiş süreler borçlanma hesabında dikkate alınmaz. Prim ödenmiş süreler iki yıllık süreden düşülerek kalan süre borçlandırılacaktır.

-Doğum borçlanması yapılacak sürede çocuğun vefat etmesi halinde vefat tarihine kadar olan süreler borçlanılabilir.

-İlk doğumunu yaptıktan sonra iki yıl dolmadan ikinci doğumunu yapan kadın sigortalı, ilk doğumdan ikinci doğuma kadar geçen süre ile ikinci doğum için borçlanabileceği iki yıllık sürenin toplamı kadar geçen süre borçlanılabilir.


FİLİZ ERBOĞA
İK Danışmanı / Profesyonel Koç