İş Akdinin Feshinde Arabulucuya Başvurulduğunda, Arabuluculuk Faaliyetinin Anlaşmayla Sonuçlanması Halinde İşveren İş Kanununun 21. Maddesi Gereği SGK’ya Geriye Yönelik Belge Vermek ve Prim Ödemek Zorunda Değildir.
4857 sayılı İş Kanununun 21’inci maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkra hükümlerinin
sözleşmeler ile hiçbir suretle değiştirilemeyeceği aksi yönde sözleşmelere
konulan hükümlerin geçersiz olduğu, işverenle işçi arasında var olan iş
akdinin işveren tarafından sona erdirilmesi halinde ara-bulucuya başvurulabildiği, arabuluculuk faaliyeti sonunda işçinin işe başlatılmaması hususunda tarafların
anlaşmaya varması halinde fesih geçerli hale geleceği ve işverenin sadece
bunun hukuki sonuçlarıyla sorumlu olacağı açıklanmıştır.
Buna göre, işçinin iş sözleşmesinin fesih tarihi işverence işçinin işten
çıkartıldığı tarih olduğundan ve işçiye 4857 sayılı İş Kanununun 21’inci maddesinin
birinci ve üçüncü fıkrasında yer alan iş güvencesi tazminatı ile en çok dört
aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer haklarının ödenmesi söz konusu
olmayacağından, iş akdinin feshinden sonraki süre için işverenin SGK’ya aylık
prim ve hizmet belgesi/muhtasar ve prim hizmet beyannamesi verme yükümlülüğü bulunmamaktadır.
ARABULUCULUK FAALİYETİNİN
ANLAŞMAYLA SONA ERMESİ HALİNDE
YAPILACAK İŞLEMLER:
4857 sayılı İş Kanununun “Geçersiz sebeple yapılan feshin sonuçları”
başlıklı 21’inci maddesinde, İşverence geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli
olmadığı mahkemece veya özel hakem tarafından tespit edilerek feshin geçersizliğine
karar verildiğinde, işveren, işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır.
İşçiyi, başvurusu üzerine işveren bir ay içinde işe başlatmaz ise, işçiye en az
dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü
olur.
Mahkeme veya özel hakem feshin geçersizliğine karar verdiğinde, işçinin
işe başlatılmaması halinde ödenecek tazminat miktarını da belirler. Kararın
kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok dört aya kadar
doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları ödenir.
Mahkeme veya özel hakem, ikinci fıkrada düzenlenen tazminat ile üçüncü
fıkrada düzenlenen ücret ve diğer hakları, dava tarihindeki ücreti esas alarak
parasal olarak belirler.
İşçi işe başlatılırsa, peşin olarak ödenen bildirim süresine ait ücret
ile kıdem tazminatı, yukarıdaki fıkra hükümlerine göre yapılacak ödemeden
mahsup edilir. İşe başlatılmayan işçiye bildirim süresi verilmemiş veya
bildirim süresine ait ücret peşin ödenmemişse, bu sürelere ait ücret tutarı
ayrıca ödenir.
İşçi kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının tebliğinden itibaren
on iş günü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. İşçi
bu süre içinde başvuruda bulunmaz ise, işverence yapılmış olan fesih geçerli
bir fesih sayılır ve işveren sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu olur.
Arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların, işçinin işe başlatılması
konusunda anlaşmaları halinde;
- İşe
başlatma tarihini,
- Üçüncü
fıkrada düzenlenen ücret ve diğer hakların parasal miktarını,
- İşçinin
işe başlatılmaması durumunda ikinci fıkrada düzenlenen tazminatın parasal
miktarını, belirlemeleri zorunludur. Aksi takdirde anlaşma sağlanamamış
sayılır ve son tutanak buna göre düzenlenir. İşçinin kararlaştırılan
tarihte işe başlamaması halinde fesih geçerli hale gelir ve işveren sadece
bunun hukuki sonuçları ile sorumlu olur.
Bu maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri sözleşmeler ile
hiçbir suretle değiştirilemez; aksi yönde sözleşme hükümleri geçersizdir.”
denilmektedir.
Buna göre; ara-buluculuk faaliyeti sonunda işçinin işe başlatılmaması
hususunda tarafların anlaşmaya varması halinde fesih geçerli hale gelecek
ve işveren sadece bunun hukuki sonuçlarıyla sorumlu olacaktır.
Bu durumda, işçinin iş sözleşmesinin fesih tarihi işverence işçinin
işten çıkartıldığı tarih olduğundan ve işçiye 4857 sayılı İş Kanununun 21’inci maddesinin birinci ve üçüncü fıkrasında yer alan iş
güvencesi tazminatı ile en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer
haklarının ödenmesi söz konusu olmayacağından, iş akdinin fesih edildiği
tarihten sonraki süre için;
İşverenin SGK’ ya aylık prim ve hizmet belgesi/muhtasar ve prim
hizmet beyannamesi verme yükümlülüğü bulunmamaktadır.
Ancak iş akdinin sona erdirilmesinden önce, sigorta prime tabi bir ücret
veya ücret niteliğinde bir ödeme belirlenmesi halinde ise, bu ödemelerin ücret
ve ücret niteliğinde olması (fazla mesai gibi) halinde ait olduğu aya, diğer
ödemelerin ise ödemenin yapıldığı aya, ödemenin yapıldığı ayda SGK’ ya bildirim
yoksa en son bildirim yapılan ayda prime tabi tutularak SGK’ ya bildirilmesi
gerekmektedir.
7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’na göre, işçilerle işverenler arasında
hizmet akdinden, toplu iş sözleşmesinden veya İş Kanunu’na dayanan her türlü
hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının kesin olarak çözüme bağlanması
görev ve yetkisi iş mahkemelerinde olduğundan, iş akdinin feshinin
geçersiz olduğuna dair mahkeme tarafından karar verilmesi halinde, 4857
sayılı Kanunun “Geçersiz sebeple yapılan feshin sonuçları” başlıklı 21’nci
maddesinde ve Sosyal Sigorta İşlemleri
Yönetmeliğinin 102’inci ve 108’inci
maddelerinde belirtildiği şekilde işlem yapılması gerekmektedir.